2015-2013
Türkiye’si için, tarihte benzeri karma ve karşgaşa dönemleri örneği arandık.
Bu ikisini bulduk.
1920’lerin
Almanya’sı, 1. Dünya Savaşı ertesinde, çok yoğun ekonomik kriz yaşayan, eski
toplumsal düzeni yıkılmış, cumhuriyet olamamış, koloniyalist olamamış
Almanya’nın boşluk dönemi. Biz bu dönemi Grosz Efekti olarak adlandırıyoruz,
çünkü bir ressam olan Grosz, grafik sanatlar üzerinden o dönemi çok çok iyi
görselce kayıtlamış. Ve onlara hala bakıp, hala ders çıkarabiliyoruz.
Artı;
Döblin’in Berlin Alexandre Meydanı romanı ve bundan Fassbinder’in yaptığı dizi
var ya da ticari sinema tarihinin resmen en uzun filmi.
Artı,
Cabaret romanı ve bunun Hollywood filmi var.
İstanbul
1915’te Beyaz Ruslar’ın kokaini ve eroini vardı. İstanbul 2015’te
Suriyeliler’in bonzaisi vardı.
Son 3
yılda, İstiklal Caddesi’nde Dünya’nın en az 20 ülkesinden eşcinsel veya dönme
fahişe görülür oldu.
Meyhane
sayısı 10 yılda 5 kat oldu.
Sözünü
ettiğim sanat eserlerine karşılık ise, yaptığım Kuburkent İstanbul ve yapmaya
çabaladığım Budalalar Gemisi Batarken fotoğraf projeleri var.
1930’ların
ABD’si ise biraz daha farklı:
Alkol
yasağının arttırdığı alkol bağımlılığı, ragtime, polis devleti ve İtalyan mafya
düzeni.
Konuya
ilişkin sanat eseri ise ibadullah.
En
güzeli, Bir Zamanlar Amerika.
Demek ki
dersimizi çalışmak için, bunlara bir daha bakacağız.
Özellikle
de 3 İstanbul’a.
Genel
durum ise şu:
Oyunun
kuralı yok.
Oyuna
hiçbir kural tutmuyor.
Oyunu
kurallı oynayanlar arasında da, oyunu dağıtanlar arasında çok-çok sürpriz
tipler var.
Dolayısıyla,
söz geçen her 3 yerzamanda da Grosz Efekti had safhada belirgin.
Bu,
Budalalar Gemisi Batarken’e koşut ama henüz isimiszib ir porje. Olabilir, 1985
modern dans projem İsimsiz hala isimiz durumda.
Yani:
Bazı
durumlarda gülün adını koymasan da oluyor.
Başlangıç
adımı moment epsilon 1 olsun bu işte.
(28 Şubat 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder