Perşembe, Mart 01, 2018

Geçmişten Modelleme: 1920’ler Almanya ve 1930’lar ABD


2015-2013 Türkiye’si için, tarihte benzeri karma ve karşgaşa dönemleri örneği arandık. Bu ikisini bulduk.
1920’lerin Almanya’sı, 1. Dünya Savaşı ertesinde, çok yoğun ekonomik kriz yaşayan, eski toplumsal düzeni yıkılmış, cumhuriyet olamamış, koloniyalist olamamış Almanya’nın boşluk dönemi. Biz bu dönemi Grosz Efekti olarak adlandırıyoruz, çünkü bir ressam olan Grosz, grafik sanatlar üzerinden o dönemi çok çok iyi görselce kayıtlamış. Ve onlara hala bakıp, hala ders çıkarabiliyoruz.
Artı; Döblin’in Berlin Alexandre Meydanı romanı ve bundan Fassbinder’in yaptığı dizi var ya da ticari sinema tarihinin resmen en uzun filmi.
Artı, Cabaret romanı ve bunun Hollywood filmi var.
İstanbul 1915’te Beyaz Ruslar’ın kokaini ve eroini vardı. İstanbul 2015’te Suriyeliler’in bonzaisi vardı.
Son 3 yılda, İstiklal Caddesi’nde Dünya’nın en az 20 ülkesinden eşcinsel veya dönme fahişe görülür oldu.
Meyhane sayısı 10 yılda 5 kat oldu.
Sözünü ettiğim sanat eserlerine karşılık ise, yaptığım Kuburkent İstanbul ve yapmaya çabaladığım Budalalar Gemisi Batarken fotoğraf projeleri var.
1930’ların ABD’si ise biraz daha farklı:
Alkol yasağının arttırdığı alkol bağımlılığı, ragtime, polis devleti ve İtalyan mafya düzeni.
Konuya ilişkin sanat eseri ise ibadullah.
En güzeli, Bir Zamanlar Amerika.
Demek ki dersimizi çalışmak için, bunlara bir daha bakacağız.
Özellikle de 3 İstanbul’a.
Genel durum ise şu:
Oyunun kuralı yok.
Oyuna hiçbir kural tutmuyor.
Oyunu kurallı oynayanlar arasında da, oyunu dağıtanlar arasında çok-çok sürpriz tipler var.
Dolayısıyla, söz geçen her 3 yerzamanda da Grosz Efekti had safhada belirgin.
Bu, Budalalar Gemisi Batarken’e koşut ama henüz isimiszib ir porje. Olabilir, 1985 modern dans projem İsimsiz hala isimiz durumda.
Yani:
Bazı durumlarda gülün adını koymasan da oluyor.
Başlangıç adımı moment epsilon 1 olsun bu işte.
(28 Şubat 2018)

Hiç yorum yok: