Salı, Nisan 05, 2016

IŞİD, TC, ABD, Irak, Kürtler

Tam ‘körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ bir savaşçık durumu:
“Musul yakınlarındaki Deniz Piyade üssü Firebase Bell, Amerikan kuvvetlerinin 2014’de Irak’a dönme kararı almasından bu yana kurulan ilk üs. Daha Pentagon üssün varlığını resmen doğrulamazken üs geçtiğimiz haftalarda yoğun bir şekilde IŞİD’in saldırılarına hedef olmuştu.”
Bizim Musul’daki varlığımız da aynı:
Resmen yok.
Bu arada, her 2 ülkenin de, bir yerlere asker göndermesi resmi izne bağlı. Meclisleri falan tarafından yani.
Kim takar Yalova kaymakamını ki?
En güzeli de, IŞİD’in Irak ordusunda muhbirlerinin olması:
“Gwer (Kuveyr) - Mahmur cephesi Peşmerge komutanlarından Tümgeneral Sirvan Barzani, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada IŞİD’in Irak ordusunda ihbarcıları olduğundan “yüzde yüz emin” olduğunu söyledi, ardından ‘Olayı soruşturmaya devam ediyoruz ve daha fazla kanıt toplamaya çalışıyoruz’ dedi.”
İşte orada dur.
İşin içine bir de Kürtler girdi mi tamam.
Örneğin Barzani, Musul civarındaki Türk kuvvetleri için, bir var, bir yok dedi.
Olayın trajikomiği şu:
Ölü cismen var ama ismen yok.
Niyazi çok yani.
4 tarafta da yani.
Kim kimle savaşıyor belli değil yani.
Kim kimin için ölüyor belli değil yani.
Tam ‘Suikastçının Dini’ (Assassin’s Creed) oyunu yani.
Godot gibi, neo-Hasan Sabbah da bir türlü gelemiyor yani.

(3 Nisan 2016)

Hiç yorum yok: