Tam
‘körlerle sağırlar birbirini ağırlar’ bir savaşçık durumu:
“Musul
yakınlarındaki Deniz Piyade üssü Firebase Bell, Amerikan kuvvetlerinin 2014’de
Irak’a dönme kararı almasından bu yana kurulan ilk üs. Daha Pentagon üssün
varlığını resmen doğrulamazken üs geçtiğimiz haftalarda yoğun bir şekilde
IŞİD’in saldırılarına hedef olmuştu.”
Bizim
Musul’daki varlığımız da aynı:
Resmen
yok.
Bu
arada, her 2 ülkenin de, bir yerlere asker göndermesi resmi izne bağlı.
Meclisleri falan tarafından yani.
Kim
takar Yalova kaymakamını ki?
En
güzeli de, IŞİD’in Irak ordusunda muhbirlerinin olması:
“Gwer (Kuveyr)
- Mahmur cephesi Peşmerge komutanlarından Tümgeneral Sirvan Barzani,
Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada IŞİD’in Irak ordusunda ihbarcıları
olduğundan “yüzde yüz emin” olduğunu söyledi, ardından ‘Olayı soruşturmaya
devam ediyoruz ve daha fazla kanıt toplamaya çalışıyoruz’ dedi.”
İşte
orada dur.
İşin
içine bir de Kürtler girdi mi tamam.
Örneğin
Barzani, Musul civarındaki Türk kuvvetleri için, bir var, bir yok dedi.
Olayın
trajikomiği şu:
Ölü
cismen var ama ismen yok.
Niyazi
çok yani.
4
tarafta da yani.
Kim
kimle savaşıyor belli değil yani.
Kim
kimin için ölüyor belli değil yani.
Tam
‘Suikastçının Dini’ (Assassin’s Creed) oyunu yani.
Godot
gibi, neo-Hasan Sabbah da bir türlü
gelemiyor yani.
(3 Nisan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder