Novum,
yeni ve farklı bir şey demektir.
Terörün
medya geştaltı, herhangi bir terör olayının etkisinin önceden hiç görülmemiş
olmasıyla artacağını belirtir.
Strateji
açısından ise, öngörülebilirlik ve önlenebilirlik önemlidir. Bu saldırı,
öngörülse de, önlenmesi çok zor bir terör eylemidir: 11 Eylül’ün sivil uçakları
gibi.
Gelelim
habere:
“Venezuela'da
bir güvenlik görevlisi, ele geçirdiği helikopter ile Yüksek Mahkeme binasına
saldırı düzenledi. Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro, olayı terör saldırısı olarak
nitelendirdi. Olayın ardından, adının Oscar Perez olduğunu belirten bir kişi,
Instagram'dan açıklama yaparak saldırıyı üstlendi. Can kaybı olup olmadığına
ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı...”
Öncelikle
şunu belirtelim:
İçinde
bulunduğumuz tarihsel çöküş döneminde ve Yeni orta Çağ’da, terör-karşı terör ve
seri teröristlik – seri katillik ayrımları bulanıklaştı ve muğlaklaştı: Hasan
Sabbah durumu yani.
Epeyi
eski terörist oluşum, devlet olmaya yol aldı ve alıyor: Başta İsrail, sonda
Filistin.
Bu işin
ilk örneği sayılabilecek olan 1966’daki ve ABD’deki üniversite kulesi
saldırısı, 1,5 saatta 15 ölü ve 36 yaralı, pekala terör de sayılabilir, seri
cinayet de.
Proto-İsrailliler’in
terör olayı, 1945 tarihli olduğu için, bu yeni durum, giderek yoğunlaşmak üzere
1945 ertesiki dönem sayıyoruz ama post-1-n
ayrımlarını yapmıyoruz.
Bu süre;
1968 dönemi, kentleşme dönemi, 3. Dünya’nın bağımsızlaşma dönemi,
koloniyalizmin iniş dönemi olmak üzere birçok ortak öğe-dönemin birleşimi
demek.
Medya
geştaltı ise, 1960’lardan başlayarak kullanılan ve 2. Sanayileşme’nin
propaganda ve dezenformasyon ideolojisine uygun bir çizgide seyretti.
Dolayısıyla
bizce bu süreçler toplamı, devletlilik-devletsizlik ayrımı, eylem-kuram
ayırtsızlığı, eylemlilik-eylemsizlik ayırtsızlığı gibi, inişe geçmiş burjuva ideolojisinin birçok ‘son bakışta aşk’ının
imgeleri olmakta.
Evet,
diğer bir deyişle:
Terör,
parlaktır, faşizm gibi. Terör, toplumsaldır, anarşizm ve marksizm gibi. Terör,
proto-devlettir, devlet gibi.
Ancak,
epeyi süredir yanılmış devletlerin
yanılmamış devletlerden çok olduğu bir dönemde terör, ister devlet kurmak
istesin, ister yalnızca hakkını arıyor gibi olsun, boşta kalmaktadır.
İşte bu
olay bizce bu bağlamda, yönü haklı olsa da, sonucu ayırtsız olan bir eylemdir: Siviller hep boşa ölürler.
Ancak,
canlı bombanın Sri Lanka Tamilleri’nce icat edilip, Araplar’ca kendilerine mal
edilmesi gibi, başkalarınca kendilerine mal edilecektir.
Sonuçta
sivil helikopteri, tam teşkilatlı bir askeri helikopter olarak düşünün. Su
depolarının, trafoların, yakıt tanklarının yok edildiğini düşünün:
Sonuçta
bu, 10 milyonluk bir kentin pek pek 10 dakikada sıfırlanması demektir.
İşte bu
nedenle bu olay, teorikte değil ama pratikte bir terör novumudur bizce.
(27 Haziran 2017)