Bu soru,
İlhan Uzgel tarafından sorulmuş.
Bizim
kısa ve doğrudan yanıtımız hayır.
Sonra da
açımlama:
Bu
konuda 1 metin yazmam istendiğinde, konunu henüz havada bırakıldığını
söylemiştim şifahen. Hemen ertesi günü de, Suudi Arabistan bazı geri adımlar
atmış ve katar da ABD’den silah almıştı.
Katar’ın
durumu, her zamanki gibi yine, Batılı yazarların bakış açısıyla ele alınıyor.
Uzgel
dahil ,hiç kimse şunu akledemiyor:
Bir
krallık bir krallığa saldırırsa, 2 krallık da batar, çünkü krallıklar devri
geçti gitti.
Artı,
ABD’nin istediği bu. Üstelik, bunun getireceği sonuçlardan, en çok da ABD zarar
görecek iken.
Artı,
tarihe bir bakalım:
Araplar,
daha SSCB varken bile bir türü birleşemedi. Uluslaşamadı demiyoruz,
birleşemedi, diyoruz.
Sünni-Şii
ve yeni durumuyla Sünni-Selefi ayrımları, siyaseten aşırı idrar zoru durumda.
Suudi Arabistan’ın doğusunun, Irak’ın güneydoğusunun bir zamanlar bir Şii
devleti olduğunu insanlar unutuyorlar. Esed’in Nusayriliği’nin de senkretik bir
din olduğunu unutuyorlar.
Başka
bir deyişle doğrudan söyleyelim:
Şii
birliği de yok ortada, Sünni birliği de.
AB’de
de, ne protestan birliği oldu, ne de ortodoks birliği. Yani, tektanrılı
dinlerin ana mezhepleri bir bütün değildir.
Bu
durumda, günümüzdeki günübirlik çıkarla taraf değiştirme sözkonusu.
Katar ve
Suudi Arabistan, uzun süre aynı kaba etti ama şimdi dalaştı. Yarın yine
anlaşır.
TC’nin
seçimleri ise, para için. Evren’in ve 1980’in açtığı yeşil sermaye yolunda,
Erdoğan’dan önceki alınmış 23 yıllık yolda, çıkar koparmaya çabalıyor TC.
Çevre
ülkeler, böyle birbirleri ile habire savaştığı için, 34 yıldır iç savaş yaşayan
TC, bir türlü parçalanamadı. Ancak krallıklı ülkelerde krallar giderse, bir
daha geri dönemezler, çünkü oğul babayı deviriyor durumda oralarda.
Bu
durumda çözümlememiz şudur.
Katar
iyi slalom ve kıvırtma çekti. Zararını telafi edecek bile denebilir.
TC ise,
uluslararası politika açısından hiç kıvırtamasa da, durduğu yerde nötr sonuçla
paçayı kurtardı.
Ancak,
kısa süreliğine de olsa, Türkiye’ye Katar yatırımları durdu ve TC’nin acilen
nakit-sıcak paraya gereksinimi var.
Biz
hesaplarımıza göre, 2018 ortasına dek böyle, dön baba dönelim gider, diye
düşünüyoruz.
(19 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder