Bu;
yaratılmış bir ötelemenin / metamorfozun / rafinasyonun geriye çözdürülmesi
olmakta.
Bunu
Mayıs 2017’de Taksim Meydanı’nda 19:30-20:30 arasında ilahiler icra eden müzik
grubu için notladım
Özellikle
viyolonselci cazcı tarzı bir icra üslubunda, diğerleri de ona çanak tutuyor
gibi. Ancak grubun diğer kalanı aynı zamanda, müziği cazbantlaştırıyor,
mızıkalaştırıyor olarak uyguladı.
1990’lardan
başlayarak ilahilerin göbek-havası’laştırılması süreci, duble / tripl bir
arabeskleştirmeydi / banalleştirmeydi /
‘kitsch’leştirmeydi.
Bu
ilahileri cazımsı-arabesk kılmak, hayal ötesi bir düzey indirme. İnsanların
kendi kutsallarına bile saygısı kalmadı. Nefret ettikleri laikler, benim
dinlediğim kadarıyla en az 25 yıl boyunca, o kudsiyete daha çok saygı duydular
ve onun ağırbaşlılığını korudular.
Bu ise,
mahalle baskısını bile geçen, bildiğimiz alaturka yavşak’laştırma olmakta.
Örneğin
düğünde veya asker uğurlamasında kurusıkı veya gerçek mermi sıkıp, kendi
akrabası olan birilerinin yaralanmasına ve ölmesine neden olma gibi.
Hoca’nın
kendi bindiği dalı kesmesi gibi.
(31 Mayıs + 4 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder