Faith
için Google Translate:
“inanç
faith,
belief, religion, conviction, creed, tenet
iman
faith,
belief, creed, religion, faithfulness, credo
niyet
intention,
intent, faith, will, plan, purpose
din
religion,
faith, dyne, persuasion
güven
trust,
confidence, reliance, faith, assurance, credit
söz
promise,
word, talk, say, saying, faith
bağlılık
loyalty,
devotion, adherence, attachment, allegiance, faith
sadakât
loyalty,
devotion, fidelity, allegiance, trustiness, faith
vâât
promise,
commitment, pledge, word, assurance, faith”
Wisdom
için Google Translate:
“bilgelik
wisdom,
erudition, savoir vivre
hikmet
wisdom,
reason, profundity, mystery, the divine wisdom, profoundness
akıl
mind,
reason, intelligence, intellect, wisdom, advice
irfan
lore,
wisdom, knowledge
akıllılık
wisdom,
cleverness, intelligence, smartness, deepness, shrewdness
ilim
science,
learning, wisdom, lore”
Bu 2
sözcük, ABD filmlerinde genellikle birarada telaffuz ediliyor.
Bence
de, hikmet ve irfan, eski söylemde ve eski gelenekte eşlenik şeyler.
Sonraki
söylemde yolları ayrılmış. İkilem de bu ayrılmadan geliyor:
Bugünün
söyleminde bilimci ve arif birbirine karşıt 2 yoldan bilgiye ulaşan kişiler
olarak kabul ediliyor. Ve arifte, irfan ve
hikmet oluyor, bilimcide değil.
Ancak,
rasyonelizmin ve sağduyunun / sezginin genelde ayrı işlediği de belli. İnsan da
sonuçta, sağduyusuna ve sezgine inanıyor ama bilimle biliyor.
Epeyi
bilimci, esin ve vahiy gibi doğrudan bilgi içedoğuşu ve aydınlanması yaşadığı
için, bunlar aslında çelişik veya ayrı şeyler değil, bir madalyonun 2 yüzü
gibi.
Tıpkı;
zihin, zeka, akıl, bilinç, kognisyon gibi.
(19 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder