Tanım
şöyle verilmiş:
“Psikiyatr
Carl Jung’un tanımlamasına göre, her kadının bilinçdışında ‘Animus’ (eril veya
masküler yön), her erkeğin bilinçdışında ise ‘Anima’ (feminen yön) vardır. Bu
özellikler seksüel veya davranış unsuru olmaktan çok, arketipsel enerjilerdir.”
Kadının
ve erkeğin toplumsal rolleri, son yüzyılda o kadar değişti ki birçok açılım
boşta kalıyor bu konuda.
Örneğin
alıntıdaki yazar, erile erkil, maskülere maskülen demiş. Ve çook hata yapmış.
Onu geçiyoruz.
Kendim
yaşadığım için bilerek örnekleyeyim:
13 yıl
yatılı okul ve 43 yıllık tek başınalık durumu yaşadığımdan dolayı, sökük
dikmekten yemek yapmaya tüm kadın işlerini kendim için kendim yapıyorum. 28
yıllık ve 4 kadınlık uzun süreli ilişkilerimde de evin tüm yemeklerini hep ben
yaptım.
Bu
davranış modum, eşcinsellikle çok nitelendi. Erkekler 50 yıl evli kalıp yumurta
kırmayı bilmemekle övünüyor bu ülkede hala.
Ancak,
bu polarize durum, bende ‘erkekteki kadın’ durumu yaratmadı, yaratmıyor.
Biseksüel
olan ve bedenen erkek Triton yazarı, kadınlığı yalan söylemekle özdeşleştirir
romanda. Bu ifadeyi yumuşutatırsak, dilsel yumuşaklık ve dolanbaçlılık
denebilir.
Ancak
bu, gerçekten dişil bir durum mudur?
Bence
değil, çünkü yalanın ana akım olduğu bir ülkede ve zamanda yaşadım. Yalan
söylemeyen görmeyeli yıllar oldu.
Kadın
libidosu ve erkek libidosu farklılığını, Jung da açıkseçikleştiremediği için,
onları arketip enerji sayması boşta kalmış.
Öldürmenin
ve şiddetin eril sayıldığı bir saçmalama jargonu var. Oysa, savaşlarda kadın
şiddeti tipolojileri epeyi çalışılmış bir konu.
Konunu
bizcesi ise şu:
Kadındaki
erkek ve erkekteki kadın, hem alter ego, hem çokkişiliklilik olarak düşünülebilir
ve nasıl ki kültürde çoğulluk zenginlik sayılıyorsa, kişilikte de zenginlik
sayılsa gerektir.
Sonuçta,
bir erkeğin bir kadını ve bir kadının bir erkeği anlamasının tek yolu da
buradan geçmektedir.
Biz
herhangi 2 insanın birbirini anlayamayacağı savında olanlardan değiliz. Bir de,
empati yerine, simülasyon ve oto-simülasyon kavramlarını kullanıyoruz.
Yani
bizim bakış açımızla karşılıklı anlama, benzetişim ile mümkündür.
Bir
konunun zihinsel ve kültürel çözümlemesi, ancak ve ancak konuya uygun veri
tabanlarının kabülü ile mümkündür. Biz bu metnimizde, klasik-ana akım anima ve
animus söylemlerinin geçersiz olduğunu ve bunun da nedeninin yanlış veri tabanı
seçimi olduğunu imlemeye çabaladık.
(9 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder