Bunun
böyle olabileceğini daha önce yazmıştık.
Durum şu
imiş:
“Rusya
Dışişleri Bakanı Lavrov: 'IŞİD Kürtlerle anlaştı' açıklamamız güvenilir
verilere dayanıyor
… Lavrov
önce, "Duyduğum kadarıyla, Kürt Suriye Demokratik Güçleri (SDG), IŞİD
militanlarının Rakka'dan ayrılıp Palmira'ya geçmeleri için anlaşma yapıldığı
açıklamasını reddetmiş" dedi.
Rus
bakan daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunma
Bakanlığımız, güvenilir verilere dayanan bu bilgiyi teyit etti. Dahası, bu
bilgi kamuoyuna yansıdıktan kısa bir süre sonra IŞİD üyeleri Rakka'dan ayrılıp
Palmira'ya hareket etti."
Lavrov
ayrıca bölgede "güvenli koridor" oluşturulduğunu, Suriye'deki Rus
güçlerinin müdahale edip IŞİD militanlarını vurduğunu söyledi.”
Ortada
infiale kapılacak bir durum yok. Eğer birileri infiale kapılacaksa, bunu o
durumla karşılaşanlar değil, o durumu yaratanlar yaşasa gerek.
Lümpen
N. Dünya halklarının şunu anlaması gerek:
Bir o,
bir bu 1. Dünya ülkesi ile anlaşarak, bağımsız / federe bir ülke olunamaz. Daha
önce de bu yol denendi, özel durumlar dışında işe yaradığı vaki değildir.
Bağımsızlık savaşını Bizans entrikasına çevirmenin gereği yok.
Kürtler,
bu yaptıklarının potansiyel sonucunu bu kezliğine başlarından def edebilirler
ama ABD onlara bir kez daha ihanet ettiğinde, diyecek sözleri olmaz.
Sonuçta
iş, dönüp dolaşıp TC’ye bağlanıyor:
TC’nin
Kürtler’e saldırısının gerekçesi onaylanmış oluyor, IŞİD için ona gereksinim de
baki kalıyor.
Yani:
Elma
şekerinin şekerini ve elmasını yediler, sapını bile hala kullanıyorlar.
(1 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder