En sonda
yazacağımızı baştan yazıyoruz: Bizce değil.
Bugün
Dünya’da 200 civarında devlet, 6 bin civarında halk-dil var.
Tarihteki
ortalama devlet sayısı ise, 100 civarında. Halkların sayısı kabaca aynıydı.
Yani:
İlk
devlet kurulduğundan, yani tarih başladığından beridir, halkların % 1,5-3’ü
ancak devlet kurabilmiş. Bu bir.
Kürtler’in
yüzyıllardır devlet kurma arzusu ama bunu becerememişliği var. Bu iki.
Türkler’in
150’den çok devlet kurup hepsini batırmışlığı var: Yani, kurulan devletler er
veya geç batıyor. Bu üç.
İnternetteki
anarşist gruplarda muhatap olduğum epeyi Kürt genci devlet kurmalarını
istemiyor. Zamanında Museviler, İsrail’in kurulmasını da istememişlerdi.
Zamanında Türkler, ilk Türk devleti Göktürk devletinin kurulmasını da istememiş
ve kuranları çinlileşmek ile nitelemişlerdi ve bu süreç, aralarında iç savaş
yarattı. Bu dört.
Kürtler’in
devlet kuramamışlığının bir nedeni de, sürekli proto-feodal kültürel mod
evresinde kalmaları. Bu da, bildiğimiz aşiret savaşını yaratıyor. 19. Yüzyıl’ın
sonunda ve 20. Yüzyıl’ın başında bu, Talabani-Barzani aşiretleri arasındaydı.
21. Yüzyıl’da buna Öcalan ve Müslim sektleri de eklenmiş oldu. Bunların tek bir
devlette birleşmeleri gerçekleştirilmesi imkansıza yakın durumda bir proje. Bu
beş.
Şimdi,
devlet ve Kürt tarihi hakkında bunları yazmak, ancak doğruyu söylemektir,
faşizan tezler üretmek değil.
Tabii
tartışma, abuk sabuk düzeyde de sürdürülebilir:
Bir Akit
yazarı döktürmüş:
“Kürt
olmak "devletsiz" olmaktır. Kürt "devletsiz" olduğu için
"Kürt"tür. Kürtler asırlardır
"devletsiz"dir. Kürtlüğün alamet-farikası "devletsiz"
yaşamaktır. Devletli Kürt, "Kürt" değildir. Eğer
"Kürtlük" diye bir şey varsa,
bu "devletlilik" değil, devletsizliktir. Kürtleri
"kürtlükten" çıkarmanın en kestirme yolu, onlara bir devlet dikte
etmektir.
Bu,
Kürtlerin tercihi değildir, yazgılarıdır. Bu coğrafi ve tarihsel yazgıları
nedeniyle Kürt halklar "devlete" yeteneksizler. Kürtler hayatın başka
alanlarında rüştlerini ıspatlamış halklardır. Fakat devlet kurma pratiğinden
yoksundurlar.”
Bu ise,
faşiste değil, salakça bir sav. Faşistlerin niteliklileri ise, aptal olmazlar.
Malumunuz
Osmanlı, kendine hiç Türk demedi, hep Devlet-i ali Osmaniyye dedi. Türkiye’ye
Türk diyenler, antitez Batılılar oldu hep. Bunlar ise, yeni-Osmanlıcı ve ulusçu
değil, ümmetçi. Yani, baştan ofsayt durumda yazar.
Kürtler
devlet kurunca, Kürtlük’ten çıkamayacak, onun yerine yerleşik yaşama
geçeceklerdir. Bu, Çin-Türk ikilemi tartışmasında da aynıydı. Kürtler ise,
devlet kurmaktan bağımsız olarak, yerleşikken bile göçer zihniyetle yaşıyorlar.
Ancak, Dünya’nın ve tarihin en büyük devletini kuran Moğollar’ın da yerleşik
olmadığını hesa katmak gerek.
Şerh:
Devlet kurmak, sabitlik kabul edilir ama bu göçer-devlet tipinde, barbarlık ve
yıkım baki kalır. O nedenle Moğolar, fethetti ama yönetemedi ve çok değil 50
yılda ülkeleri parçalandı.
Alıntı metindeki
en önemli parça yazgı. Halkların yazılı yazgısı yoktur, halklar kendilerini ve
tarihi değiştirebilirler. Sorunsal, Kürtler’in bunu yapıp yapamayacağında. Biz,
en son pratikleri olan son 34 yıllık süreçte bunun tersini kanıtladıkları
savındayız. Devlet kuramayacaklıklarının bir nedeni de: Talan-yağma devleti
olmaz, mafya devleti olur ki böyle devletler oldu da.
Kürtler’in
devlet kurma eksikliklerinin en önemli ayaklarından biri de dış destek.
Kürtler, onu kendilerini sayıyorlar ama ABD tarafından belki 10 kere ihanete
uğramış durumdalar.
Argüman
böyle yapılır, abuksama ile yapılmaz.
Bedel
Boseli öyle yapmış ama:
“Bu
bilgiler temelinde bu makaleyi okuyun. Göreceksiniz ki Allah'ın adaleti ve
gerçek İslam sadece Kürtler’in yüreğinde var. Ortadoğu'da örnek devlet
kurabilecek tek güç sahibi toplum Kürtler’dir. Gerisi tartışmasız putperesttir.”
Breh
breh breh:
İslam’ın
kılıcı Kürtler. Bu kadarını Hüda-Par bile yapmadı.
Bizim
önerimiz şu:
4 ülkedeki
Kürtler, kalabalık bir şura toplasınlar. Belki 1 yıl, kapalı kapılar ardında
quod libetique yapsınlar. Devletin getireceklerini tartsınlar. Sonra da
kararlarını versinler. En sonda da, devlet kurma kararının bedelini ödeyince,
ağlak yapmasınlar.
Dipnot:
O toplantı tutanakları da, zaman aşımı süresi sonuda, kamuya açık duruma
konsun.
(21 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder