Cumartesi, Haziran 03, 2017

Osmanlı Neden Amerika Kıtasına Gitmedi?

Güzel soru.
Bu soru, Ekşi Sözlük’te sorulmuş:
Güzel sorunun ilginç ve güzel yanıtları var:
Öncelikle, Amerikalar’a ilk 100 yıl hegemonya koyup, bunun için Papa’dan fetva bile çıkartan Portekiz ve İspanya, kıtaya Müslüman sinek bile sokmadılar. Bu geleneği sonradan İngiltere ve Fransa da sürdürdü.
Ancak Türkler, kapıdan olmasa bile, damdan ve bacadan girdiler. 1650 gibi İngilizler, hem de devlet desteğiyle, korsanlığa başlayınca, o sıralar İspanya ile tepişen Osmanlı’dan leventler oralara kadar gitti, tabii yağmaya. Bu İngiliz kayıtlarında mevcut. Bu durum, Osmanlı tarafından da biliniyor ve bizim Barbaros tayfası falan da durumu destekliyor.
Bence soru ters sorulmuş:
Osmanlı ne demeye, Atlantik’i geç, zaten içinde bulunduğu Hint Okyanusu’nu tutamadı da, üstüne bir de Piri Reis’i astırdı? Raporlar açık: Yemen’i tut, bilmem kaç milyon altın vergi kap. Aradan 500 yıl geçmiş bizim neo-Osmanlıcılar, hala Yemen’de ne işimiz olduğunu soruyorlar.
Yani:
Osmanlı bir denizcilik devleti değildi. Tüm denizcileri, kaçırılmış Hristiyan çocuklardan devşirmeydi.
Kayıtlara göre, Osmanlı’nın asla ve kata global vizyonu da olmadı, 1500-1900 arasında yani. Hoş, Kolomb’a karşı tüm kralların tavrının gerçek tarihine bakılınca, Avrupa’nın da bu konuda epeyi salak olduğunu izliyoruz.
Bunlar işin gerçek yönleri. Safsata yönüne gelince:
Osmanlı’nın yüce torunları olan Ekşi Sözlük sakinlerinin yanıtları ise evlere şenlik. Alıntı ve yorum gitsin:
“Okyanus yolculuklarına dayanacak gemileri yoktu.”
Mazaret değil. Kolomb’un gemileri de öyleydi. O zamanlar transatlantik gemi kavramı yoktu zaten. Kolomb kaç mil gideceğini yanlış hesaplamıştı. O nedenle, 5 gemi gidip 2-3 gemi dönüyorlardı.
“Tipik Akdeniz imparatorluğu olduğu için. Şey gibi bu, zamanında Fenikeliler, Cebelitarık'ı geçtiği halde, Roma buna pek girişmemişti.
2 cümlede çok hata:
Osmanlı bir Akdeniz imparatorluğu hiç olmadı, Akdeniz de Osmanlı gölü hiç olmadı. Libya’dan batısı, işbirlikçi vassal idi yalnızca.
Fenikeliler zamanında Roma yoktu, Roma zamanında Fenikeliler kalmamıştı. Fenikeliler, Antik Yunan ile rekabet ettiler ve kuzey-güney ayrımında pasif bölünme kurdular. Fenikeliler İngiltere’ye gitti ama anlaşılan Kanarya Adaları’na da gitmişler. Bu, yeni öğrenildi ve bunun tarihi sıfırdan yazılacak. Ayrıca yazılı tarih, epeyi rötuş yiyecek.
Roma da temelde bir kara devletiydi, denizcilik devleti değil. Tarihte denizci ulus olmayı başarmış çok az örnek var zaten.
“İlber Ortaylı'ya göre Amerika keşfedildiği zaman, doğal olarak önemi bilinmiyordu. Akdeniz’i kontrol altına almak, bilinmeyen bir kıtaya gitmekten daha önemliydi.”
Kılavuzu karga olanın burnu feçesten kurtulmuyor. Ortaylı feci hatalarına bunu da eklemiş, bilmiyordum.
Amerika keşfedildiği zaman, altın, gümüş, mısır, domates, patates, fasulya geldi. Ne demek önemsiz? Bugün de, o zamanlar da, Dünya’nın karbonhidrat gereksinimi, buğday ve pirince ek olarak, mısır ve patates ile sağlandı yüzyıllarca.
1600’da Amerika gümüşü Osmanlı’yı batırdı.
Osmanlı Akdeniz’i kontrol etmiş sayılmaz. Ticarette bir Cenevizliler ile oynaştı, bir Venedikliler ile. Konu İpek Yolu baharatı idi ve o da doğudaydı, Akdeniz’de değil.
Osmanlı Hint Okyanusu’nun önemini hiç kavrayamadı ama doğu yarıküre Papa fermanıyla kendisine teslim edilen Portekiz, 1500’den hemen sonra 20-30 yılda orada hegemonya kurdu ve Osmanlı’yı yenilgiye uğrattı.
Osmanlı’nın Balkanlar-Libya kuzey-güney hattının batısında ancak işbirlikçi vassal bulabildi kendine. O çok övülen Reis tayfası, bildiğimiz korsan tayfası idi. Osmanlı yalnızca onlara büyük ve yağlı kemik sundu, o kadar. Aynı Reis tayfası, Amerikalar’a bile korsan ihraç etti, yukarıda açımlandı.
“Belki de abartıldığı kadar güçlü değildi, çöküşteki Avrupa bile Amerika’ya bol bol gitmiş.”
1500’de Avrupa çöküşte değildi. 400-1500 arasında yaşadığı kabul edilen Orta Çağ’dan, 1250 gibi belini doğrultmaya başlamıştı. Antik Yunan metinleri Latince’ye çevrilmeye başlanmıştı örneğin. Araya 1350 Kara Ölüm salgını girdi. Tam çıkış 1500’ü buldu. Sonra da 400 yıl boyunca Dünya’nın kanını içtiler.
Çıkış:
En basit ansiklopedik konuda bile, konunun lehindeki veya aleyhindeki herkes, bilgisiz ve öğrenmeye ilgisiz. Yazdıklarımın tamamı, internette kolayca bulunabilecek şeyler. Anacak aramak gerek, doğru arama için de doğru soru sorabilme yetisi gerek.
Ekşi Sözlük’çüler ise, popüler kültür mahkumu, eksi zekalı ve eksi bilgili ebedi-ezeli ergen sürüsü olmaktalar.

(3 Haziran 2017)

Hiç yorum yok: