Çarşamba, Haziran 28, 2017

Mahkeme Katliamdan Hollandalı Askerleri Dolaylıca Sorumlu Tuttu

Bir haber:
“Hollanda Temyiz Mahkemesi, Srebrenitsa katliamıyla ilgili aldığı kararda, Hollanda’nın katliamdan kısmen sorumlu olduğuna hükmetti. Kararda, Hollandalı askerlerin cinayetlerden tamamen sorumlu olmadığının da altı çizildi.
Mahkeme, Hollanda’nın 300 Boşnak için tazminatın yüzde 30’unu karşılaması gerektiği yönünde karar verdi. Tazminat davası ise, ileri  bir tarihte gerçekleştirilecek.”
Konuyla ilgili bir belgeseli de zamanında izlemiştim. Belgeselde de, Hollandalı askerlerin sorumluluğu açıkça görülüyordu.
Ancak, kesin olmayan şu:
Onay mı, edilgin korku mu idi bu?
Ancak, kesin olan şu:
Hollandalı askerler oraya Boşnaklar’ı korumak için gönderildiler ve korumadılar.
Bir de, Sırplar için vermekten kaçınılan karar:
Bir halk da veya belli bir demografisi de, insan hakları veya savaş suçu ile mahkum edilebilirler. Bu karar, % 30 Hollanda diyor ama % 70 de Sırbistan diyor.
Tabii sonuncusu, tarihteki halkları yarısından çoğunun mahkumiyeti demek olur.
Az hamile gibi, az demokrasi de olmuyor.
Oy hakkı varsa, eylem sorumluğu da vardır.
Başka bir gerçek de var:
Hollandalı askerler, savaşmayı bilmiyorlardı. Uzun süreli veya kalıcı barışın insanları buraya getirmesi mümkün:
İkinci dalga savaşçı Polinezya göçmenleri, birinci dalga barışçı Polinezya göçmenlerini pişirip yemişlerdi.
Kafka’esk soru:
Barış ve/ya savaş, bir seçim midir?
Veya:
Barış anlayışı, savaş anlayışından daha acımasız sonuçlara neden olamaz mı?
Bence bu vaka, bu konuda örnek oluşturdu.
(27 Haziran 2017)

Hiç yorum yok: