Bence dizinin
bu bölümünün savı, tanrıların orjisiyle savaşının birbirinden ayırtsız olduğu.
Burjuvazinin
ölümcül ayırtsızlğı gibi.
Hegel’in
sentez dekadansı saydığı ayırtsızlık gibi.
Gaiman’ın
tam tersini savlarken, karşıtını kanıtladığı gibi.
Gaiman,
bir anti-Yanki olmak isterken, bir sapına kadar Yanki.
Eksi
zekalı ve eksi bilgili.
Burada
tanrılar konusunda:
Eski ve
yeni tanrılar olarak.
Tek veya
çok olarak.
Tanrılar
tarihini yanlış yazıyor. Tek tanrılı dinler de, burada Hristiyanlık da mutlak
değil.
Dolayısıyla,
onun tanrısı da en güçlü olamıyor.
Ortaya
bir Hristiyan mitolojisi parodisi çıkıyor yalnızca.
Preacher,
bunu AT’na 31 çekerek çoktan becerdi.
İnsanın Dünya’ya
meydan okuduğu alanda, şampiyon olacağım derken küme düşmesi, zavallılıktan öte
bir durum-konum.
Gaiman
bu durumda artık.
Ve böyle
buyurdu 1. Sezon 8. Bölüm.
(19 Haziran 2917)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder