Perşembe, Şubat 23, 2017

Nihat Genç ve Ferhan Şensoy

2’si de Laz ama tam Laz.
Genç 20 kitap falan yazdı ama 20 tane anlamlı-geçerli kültürel / tarihsel saptamada bulunamadı. Onun yerine, Öküz-Hayvan çizgisinde, ortaya 3,5 karışık, lümpen isyan modu, az vatanseverlik modu, çok sivri laf modu türünden, beyin-zihin-kültür ishali yapacak bir karışım üretti hep.
Şensoy, onu da yapamadı. Beckett ve Brecht konusunda tam zırvaladı, öyle böyle değil, züppeer zırvaladı. Teoriye, fatale (ki başında Derya Baykal vardı), faşizme, engizisyona hiç aymadı: ‘Şahları da Vururlar’ın engizisyon eleştirisi ile uzak yakın ilgisi yoktur. ‘Kazancı Yokuşu’nun anti-faşist sonu, sonradan ‘uymasa da kodum’ tarzında eklenmiştir, bunu kendi belirtir. Kendisi, Aydınlık’ta askeri darbe isteyen köşe yazısı bile yazdı, 15 Temmuz’dan epeyi önce.
Genç’i boşver ama Şensoy, bu ülkede 50 yıl boyunca, Erkal ile birlikte geleneksel-avangard tiyatronun 2 dikmesi olarak işledi. 2’si de beyhude ve nafile oldu. 2’si de 50 yıldır aynı şeyi yapıyor. TC, 50 yılda proto-feodal’den post-sosyolojik topluma geçti ama. Toplum, sanatçıyı solladı ama. Sanatçı epeyidir sağladı ama.
Varlık nedenleri ve bilinçleri olmadı hiç, tarih bilinçleri olmadı hiç, sanatçı bilinçleri olmadı hiç, bilinçleri olmadı hiç, ot gelemediler, sap gidemiyorlar netekim.
İkisinin de, Şensoy’un Lazlar’ın küfürseverliğini açıklamak için kullandığı biçimde, 3 noktalı virgül niyetine, hamina koyiim…
Dipnot:
Bu metin, aslında bir dizinin başlangıcı. ‘1. Cumhuriyet Yazında Nasıl Bitti?’ metninin imlediği bir patoloji, bir epidemiyoloji, bir anatomi çalışması. Kuburda ve kabirde geçiyor. ‘En akıllısı deli Bekir, onu da köstekle yatır’ların bu ülkenin 12960-2010 sanatını nasıl gömdüğünün kültürel haritasını ve kavramsal çerçevesini çiziyoruz.
Ölülüleri kesip biçmek, onlara hakaret etmek değildir, özellikle veba filan yaymışlarsa. Vian, boşuna ‘Mezarlarınıza Tüküreceğim’ demedi. Ben daha da ileri gidip, ‘mezarlarınızı kuburlayacağım’, diyorum.
Oğuz Atay, ölmesi kesinleşince şöyle demiiş:
“Ben ölmek istemiyorum. Ben yaşayıp, burunlarından fitil fitil getirmek istiyorum.”
70’inde çırılçıplak soyunan Yıldız Kenter, 1983 gibi, ‘Oyunlarla Yaşayanlar’ı oyun değil, oynanamaz bulmuş ve onun önünü kesmiş örneğin.
İşte ben bu, 1. Cumhuriyet’i sanatta gömenlerin burnundan ve rektumundan fitil fitil getireceğim.
Bu böyle biline.
(24 Şubat 2017)

Hiç yorum yok: