Pazar, Mayıs 26, 2019

Happy!: 2. Sezon 9. Bölüm: Masum, İyi, Kötü, Çocuk, Kadın


Sait Faik, ‘Sinağrit Baba’ adlı öyküsünde, Dünya’daki en büyük kötülükleri yapabilecek insanların, en masumlar olduğunu, çünkü onların yaptıkları işin ölçeğini ve ölçütünü kavrayamadıklarını yazmıştır. Böylelikle, ondan beklenmeyecek bir biçimde, alaturka edebiyat yoluyla, global etiğe muazzam bir şerh ve zeyl yazmıştır.
İyi ve kötü vardır.
Yaşamda ve sanatta.
Bir de kötünün ötesinde, şeytani kötülük (evil) vardır: Bunu, ‘sıradan kötülük’ ve/ya ‘bayağı kötülük’ olarak çevirenler var, geçersiz, ‘evil’ ‘devil’dan gelir, yani Şeytan’dan: Şeytan ise, ne sıradandır, ne de bayağı.
İyiyle kötünün diyalektiği; iyi, kötü ve şeytani kötülüğün triyalektiği, öykü anlatıcı sanatın en sevdiği konulardan birisidir.
Şerh: Masumluk, meleksi iyilik de sayılabilir, şeytani kötülük de. Bizce, biri diğerini değillemez ve/ya engellemez.
Şeytani kötülük konusu son zamanlarda, ‘Preacher’, ‘American Gods’, ‘Hellboy’ çizgiromanlarında, filmlerinde ve dizi filmlerinde yeni yorumlarla ve aşırı yorumlarla sergilendi. (Bunu ayrı bir metinde irdelemiştik.)’Happy!’ ise, tüm öykü anlatma kalıplarını zorlayarak ve hatta yırtarak, oldukça yeni bir iyi / kötü / şeytani kötü yorumu getirdi.
‘Ghost in the Shell 1-2’, çocuğun masumluğu veya şeytani kötülüğü üzerine dolaylı imalarda bulunmuştu ama yine de konuyu açıkça imlemişti. Bradbury de, çocuktaki şeytani kötülüğü yazan yazarlardan.
‘Happy!’deki öykü kalıbı ise şöyle:
İyi-kötü arasında, daha çok kötüye yönelik olarak salınan, eski-iyi bir baba.
İyi-kötü arasında, daha çok iyiye yönelik olarak salınan, iyi-kötü ayırtsızı bir anne.
Sonrasında ise şeytani kötüler var bolca.
Bir medyatör: Çocuk programları yapıyor.
Bir şeytani kötü-ötesi (Orcus, herhalde ‘Orca’dan mülhem): İnsanları mutsuz etmek için elinden gelmeyeni bile yapıyor: Bu biçimiyle, daha çok ve büyük kötülük yapabilmek için kendini Superman’e öldürttüren Joker gibi tanımlı.
Ekte fantastik öğeler var:
İnsanımsılar: Et ve jöle yığını olan, tüm amaçları insanları mutlu eden ve onlara hayaller kurduranları (Lennon’u, King’i, hatta Lady Dee’yi) yok etmek olan yaratıklar.
Hayali arkadaş: Aslında öykünün çekirdek kahramanı ama sonuna kadar işlenmemiş bir öyküsü var. Babanın kızı, babasının yokluğunda, onu hayali arkadaş olarak yaratmış. Sonra kız çocuk azıcık büyümüş. Akıllı telefon ve sosyal medya işin içine girmiş. Hayali arkadaş da, gidip babanın hayali arkadaşı olmuş ki bu bile başlı başına ayrı bir dizi film konusu demek.
Sorun, bu hayali arkadaşı kimlerin veya hangi insanların görüp göremediğinde:
Epeyi deli olanlar, hayal gücü yüksek olanlar, psikopat yönünde kötü olanlar, onu görebiliyorlar ancak.
Anne, bu hayali tek boynuzlu eşeği hiç göremiyor ama 9. bölümde, iyiden kötünün oralara epeyice geçtiğinde, yalnızca bir kezliğine görüyor.
Öykü, finale doğru, asıl kız çocuğun üzerine yüklendi:
Kız, kendisine travma yaşattıran medyatörü öldürecek ama o da hayal yaratan durumunda.
Kız masum.
Kız aptal ve cahil. Yaşının gereği olarak değil. 11 yaşında bir kız çocuğunun bile anlaması gereken hayat bilgisi üniteleri mevcuttur. O, onları anlamıyor, daha doğrusu anlamazlıktan geliyor ve masum kalıyor. Ve en büyük kötülükleri yapabilecek bir biçimde manipüle edilebilecek duruma geliyor.
Kadınlar ve çocuklar, savaşın kötülüğünden muaf ve azat sayılırlar nedense. O nedenle, iyi-kötü arasında sorgulama yapan öykülerin kadınların ve çocukların masumiyeti konusuna yüklenmesi olağan.
‘Happy!’ de öyle yapıyor.
9. bölümde bir plan var, evlere şenlik:
İyi hayali arkadaş Happy ile şeytani kötü Orcus karşılaşır. Orcus kötülük dalgaları yayar, Happy de iyilik, yani burada sevgi.
Olay bir hastanede geçmektedir. Bir anda herkes, neredeyse bir orjiye geçer. Sevgi dalgasından etkilenmeyen tek kişi babadır, çünkü gerçekçidir.
Senaryo yazarlarının ye yaptıklarını ayırsadıklarını sanmıyorum. Çünkü birinci sezondan sonra, beklenmedik bir başarı sağlayan dizi, biraz da ite kaka devam ettirildi. Bu öykücük de, azıcık taşıma değirmen suyu kokuyor: Yani, bunlar bildik dizi film öykü trükleri.
Adam en başından beridir ne olduğunu açıkseçik bilmektedir: Şiddete yatkındır, alkoliktir, keş değilse bile, yoğun kullanıcıdır, vd…
Sonra masum kızı için, iyi tarafa geçer ama sahtekarlık tutmaz. O da, aslına rücu eder. Dizinin en etkileyici planları, bu aslına rücularda oldu:
‘Gore’ derecesinde grotesk şiddetli, geniş açılı, ‘stop-motion’a yakın teknikli çekimler ile, adamın şiddet sağanağının içinde, ‘Singing in the Rain’ dansları, acaip-ötesi (meta-weird) bir tipleme yaratmış o derecede reel bir tipleme yaratmış.
Kızın masumluğu ise; yapay, aptalca ve cahilce…
Öykünün sonunda babasının kızı olduğunu kanıtlayacak bizce…
(26 Mayıs 2019)

Hiç yorum yok: