Sait
Faik, ‘Sinağrit Baba’ adlı öyküsünde, Dünya’daki en büyük kötülükleri
yapabilecek insanların, en masumlar
olduğunu, çünkü onların yaptıkları işin ölçeğini ve ölçütünü kavrayamadıklarını
yazmıştır. Böylelikle, ondan beklenmeyecek bir biçimde, alaturka edebiyat yoluyla, global etiğe muazzam bir şerh ve zeyl
yazmıştır.
İyi ve
kötü vardır.
Yaşamda
ve sanatta.
Bir de
kötünün ötesinde, şeytani kötülük (evil)
vardır: Bunu, ‘sıradan kötülük’ ve/ya ‘bayağı kötülük’ olarak çevirenler var,
geçersiz, ‘evil’ ‘devil’dan gelir, yani Şeytan’dan: Şeytan ise, ne sıradandır,
ne de bayağı.
İyiyle
kötünün diyalektiği; iyi, kötü ve
şeytani kötülüğün triyalektiği, öykü anlatıcı sanatın en sevdiği konulardan
birisidir.
Şerh:
Masumluk, meleksi iyilik de
sayılabilir, şeytani kötülük de. Bizce, biri diğerini değillemez ve/ya
engellemez.
Şeytani
kötülük konusu son zamanlarda, ‘Preacher’, ‘American Gods’, ‘Hellboy’
çizgiromanlarında, filmlerinde ve dizi filmlerinde yeni yorumlarla ve aşırı
yorumlarla sergilendi. (Bunu ayrı bir metinde irdelemiştik.)’Happy!’ ise, tüm öykü
anlatma kalıplarını zorlayarak ve hatta yırtarak, oldukça yeni bir iyi / kötü /
şeytani kötü yorumu getirdi.
‘Ghost
in the Shell 1-2’, çocuğun masumluğu veya şeytani kötülüğü üzerine dolaylı
imalarda bulunmuştu ama yine de konuyu açıkça imlemişti. Bradbury de, çocuktaki
şeytani kötülüğü yazan yazarlardan.
‘Happy!’deki
öykü kalıbı ise şöyle:
İyi-kötü
arasında, daha çok kötüye yönelik olarak salınan, eski-iyi bir baba.
İyi-kötü
arasında, daha çok iyiye yönelik olarak salınan, iyi-kötü ayırtsızı bir anne.
Sonrasında
ise şeytani kötüler var bolca.
Bir
medyatör: Çocuk programları yapıyor.
Bir
şeytani kötü-ötesi (Orcus, herhalde ‘Orca’dan mülhem): İnsanları mutsuz etmek
için elinden gelmeyeni bile yapıyor: Bu biçimiyle, daha çok ve büyük kötülük
yapabilmek için kendini Superman’e öldürttüren Joker gibi tanımlı.
Ekte
fantastik öğeler var:
İnsanımsılar:
Et ve jöle yığını olan, tüm amaçları insanları mutlu eden ve onlara hayaller
kurduranları (Lennon’u, King’i, hatta Lady Dee’yi) yok etmek olan yaratıklar.
Hayali
arkadaş: Aslında öykünün çekirdek kahramanı ama sonuna kadar işlenmemiş bir
öyküsü var. Babanın kızı, babasının yokluğunda, onu hayali arkadaş olarak
yaratmış. Sonra kız çocuk azıcık büyümüş. Akıllı telefon ve sosyal medya işin
içine girmiş. Hayali arkadaş da, gidip babanın hayali arkadaşı olmuş ki bu bile
başlı başına ayrı bir dizi film konusu demek.
Sorun,
bu hayali arkadaşı kimlerin veya hangi insanların görüp göremediğinde:
Epeyi
deli olanlar, hayal gücü yüksek olanlar, psikopat yönünde kötü olanlar, onu
görebiliyorlar ancak.
Anne, bu
hayali tek boynuzlu eşeği hiç göremiyor ama 9. bölümde, iyiden kötünün oralara epeyice
geçtiğinde, yalnızca bir kezliğine görüyor.
Öykü, finale
doğru, asıl kız çocuğun üzerine yüklendi:
Kız,
kendisine travma yaşattıran medyatörü öldürecek ama o da hayal yaratan
durumunda.
Kız
masum.
Kız
aptal ve cahil. Yaşının gereği olarak değil. 11 yaşında bir kız çocuğunun bile
anlaması gereken hayat bilgisi üniteleri mevcuttur. O, onları anlamıyor, daha
doğrusu anlamazlıktan geliyor ve masum kalıyor. Ve en büyük kötülükleri yapabilecek bir biçimde manipüle edilebilecek
duruma geliyor.
Kadınlar
ve çocuklar, savaşın kötülüğünden muaf
ve azat sayılırlar nedense. O nedenle, iyi-kötü arasında sorgulama yapan
öykülerin kadınların ve çocukların masumiyeti konusuna yüklenmesi olağan.
‘Happy!’
de öyle yapıyor.
9.
bölümde bir plan var, evlere şenlik:
İyi
hayali arkadaş Happy ile şeytani kötü Orcus karşılaşır. Orcus kötülük dalgaları
yayar, Happy de iyilik, yani burada sevgi.
Olay bir
hastanede geçmektedir. Bir anda herkes, neredeyse bir orjiye geçer. Sevgi dalgasından
etkilenmeyen tek kişi babadır, çünkü gerçekçidir.
Senaryo
yazarlarının ye yaptıklarını ayırsadıklarını sanmıyorum. Çünkü birinci sezondan
sonra, beklenmedik bir başarı sağlayan dizi, biraz da ite kaka devam ettirildi.
Bu öykücük de, azıcık taşıma değirmen suyu kokuyor: Yani, bunlar bildik dizi
film öykü trükleri.
Adam en
başından beridir ne olduğunu açıkseçik bilmektedir: Şiddete yatkındır,
alkoliktir, keş değilse bile, yoğun kullanıcıdır, vd…
Sonra
masum kızı için, iyi tarafa geçer ama sahtekarlık
tutmaz. O da, aslına rücu eder.
Dizinin en etkileyici planları, bu aslına rücularda oldu:
‘Gore’
derecesinde grotesk şiddetli, geniş açılı, ‘stop-motion’a yakın teknikli
çekimler ile, adamın şiddet sağanağının
içinde, ‘Singing in the Rain’ dansları, acaip-ötesi (meta-weird) bir tipleme
yaratmış o derecede reel bir tipleme yaratmış.
Kızın
masumluğu ise; yapay, aptalca ve cahilce…
Öykünün
sonunda babasının kızı olduğunu kanıtlayacak bizce…
(26 Mayıs 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder