Evet, devrim orada. Yakında değil ama var ve kesin.
Kanlı, acı verici olacak ama hep öyleydi...
“Gün gelir, gün gelir, zorbalar kalmaz gider...
Devrimin şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.”
Evet, devrim ne yazık ki biz delilere kaldı...
Evet, Cem Karaca...
Evet, Timur Selçuk..
Evet, hepsi döndüler..
Evet, hepsi idi... Veya, hepsi de değil idi...
Evet, bendeniz, o zamanlar ‘gençken devrimci olma, yaşlıyken muhafazar
olma’ özdeyişini bilmiyordum ama onu uyguluyordum bilinçsizce... Malum,
deliydim...
Akıllandım mı?
Hayır...
Ancak benim ‘shrink’, deliliğime bir türlü ikna olmadı (beni dellilikten
emekli etti) ve devrim bana kaldı...
Evet, Karaca mezarda...
Evet, Selçuk camide...
Evet, ben hala tımarhanedeyim... Yani İstanbul cehenneminde...
Evet. Hala devrim...
Evet, yarın mutlaka...
Evet, şimdi ve burada...
Evet, kan, ter ve gözyaşı ile..
Evet, atom bombası ve hatta Nazım ile...
Evet, hala deliler devrim yapıyor maalesef... Akıllılar satıldı netekim...
Ahh... Gülüm Tezer Özlü, senin şanındır bu devrim...
Evet, Oğuz Atay, hala deliler ayakta netekim...
Evet, Duygu Aykal, hala mirasını taşıyorum...
Evet devrim, canıma okusa da...
Linkimiz:
(22 eyüllü 2012)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder