Pazartesi, Mayıs 09, 2016

Bitmeyen Öykülü Bilimkurgular

2 örnek irdeleyeceğiz:
Bir:
Hiçi Üçlemesi:
Not: Aslında dizi, altılı olarak yazılmış ama son 3 cilt Türkçe’ye henüz çevrilmedi.
Roman dizisi, 3 cildin sonunda, taa Evren’in sonua kadar uzatılır.
İki:
Robot Beşlemesi + Vakıf Yedilemesi dizisi:
Editörlerin sayesinde yazılmış, yazılması 45-50 yıl sürmüş bir dizi.
Başlangıçta pekala bir sonu var gibi görünürken, son cildi yazdığında Asimov da yolun sonuna gelmiş olduğundan dolayı, açık uçlu bir son tasarlamış.
Not: Yazarların böyle bir tercihini gözleyegeldim ama bunun nedenlerinin açılımı başka bir metnin konusu olabilir.
Asimov’un açık ucu da, kendi sığasına bağlı olarak, aslındas ınırlı-sonlu bir açık uç. Pek pek Andromeda Gökadası dışında bitiyor.
Burada 2 soru var:
Bir:
Bu ne işe yarıyor?
Gerçek yaşamda, öykülerin bitmesi gibi sonlar hiç olmadığı için, böyel açık uçlu öyküler, daha reel efekt yaratıyor.
İki:
Diğerleriyle karşılaştırınca, ütopya-disütopya kısırdöngülü ikileminin dışına çıkılmış oluyor.
Bilimkurgular, bu ikiliye çok taktığı için, üçüncü bir yolun az da olsa sergilenmesi, okura soluk alma imkanı veriyor.
Okur olarak da, yazar olarak da tercihimizin bu yönde olduğunu belirterek, konuyu bağlamış olalım.

(5 Mayıs 2016)

Hiç yorum yok: