Böyle
şeyler hep Türkiye’de oluyor sanıyoruz. Hikaye epeyi komik. Olay şöyle gelişmiş:
“Uzay
aracı Dünya'ya döndükten sonra, Apollo 11 misyonunda kullanılan tüm ekipmanlar
ABD'nin müze ve araştırma merkezi Smithsonian Enstitüsü'ne teslim edilmişti.
Ancak bu
çanta, bir sayım hatası nedeniyle Johnson Uzay Merkezi'ndeki bir kutuda unutuldu.
Asıl
özelliği o sırada bilinmeyen çanta 2015'te, hükümete ait bir açık artırmada,
Illinois'dan bir avukata satıldı.
Amerikan
Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), çantayı geri almak için çabalasa da, federal
mahkemenin hakimi, çantanın satın alan kişiye ait olduğuna hükmederek, müzayede
evinde satılması yönünde karar verdi.”
Mahkeme
üyelerine saygı duydum. Devleti takmayıp, prosedürü uygulamışlar.
Oysa
bizde, benzeri bir durumda devlet, hiç de hakkı olmadığı bir biçimde,
mirasçılarının müzayedeye çıkardığı Enver Paşa terekesinin parçalarına açılış
fiyatından el koymuştu (o para da bürokrasi ile 3-5 yılda ödenir herhalde). O parçalar,
epeyi para toplardı.
Onlarda
bireysel mülkiyet kutsal, bizde devlet kutsal. Eh o zaman bizimkiler de, vakıf
hukuku diye bir şey uydurmuşlar, özel mülkiyeti kurtarmışlar.
Bu özel
durumda NASA, kendi çöpünü toplayamıyor. Hiç olmazsa, onu alan kişinin epeyi uzun
süre onu koruyacağı kesin.
(21 Temmuz 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder