Pazar, Ekim 08, 2017

Gençler Büyüyünce Ne Olacak 2017?

Bir anket ve bir haber:
“Yüzde 62’si büyüdüğünde dizi / film oyuncularından birine benzemek değil, kendileri olmak istediğini söylüyor.”
Asıl durum ise şu:
% 100’ü bir film veya bir dizi oyuncusunu, reklamdaki mimikleri veya jestleri birebir bile olamayan, feci rep-arabesk-varoş biçimde taklit ediyor ve beceremiyor ama.
Bu, eğitimli ve paralı kesim için de böyle.
2010-2015 gibi, Camoka saçlı ve Süleyman sakallı ezeli-edebi genç erkek tipi modaydı, 14-40 yaş arası için. Yavaş yavaş bu tipleme azalıyor ve seyreliyor.
Yükselen saç tipi ise, yeni futbolcu modaları artı briyantin.
Bu briyantinli saç modeli, Tanzimat gastecisi Ali Süavi tipi üzerinden, neo-Mülüman kesim için daha çok geçerli. Saç kesimi biçimi ise, o adama çok benziyor, işin tuhafı tipler de öyle: Esrar çekmiş Poe bakışı gibi…
Bundan yıllar önce, Afrika’da geçen bir BBC belgeselindeki Batılı bir gençkız, orada kendini aradığını söylemişti de, çok gülmüştüm.
Yani, bir şeyi arıyorsan, ne-nasıl-nerede-ne zaman arayacağını bileceksin ki onu bulma ve/ya onu yoktan yaratma şansın olsun.
Bizim 2005 sonrasıki gençler de böyle. Oyunu kazanmak için oynamak isterken, kendilerini baştan yitirmeye kilitliyorlar: 0 veya eksi vasıfla, % 40 üniversite mezunu işsizlikte, 5 bin lira maaşla işe başlamayı hayal ediyorlar. Kuracakları yeni yuvanın maliyeti, birkaç yüz bin lirayı (yani 60 bin doları ama yıllık 4 bin dolar harcanan bir ülkede) buluyor ki bunu sosyal medyadaki tartışmalardan izliyoruz. Bunun gibi durum yani.
Gelelim anketin içeriğine ve biçimine:
“Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde, Doç. Dr. Özcan Doğan danışmanlığında, Dr. Alev Üstündağ tarafından hazırlanan, ‘10-18 Yaş Arası Gençlerin İzledikleri Dizilerin İçerik Açısından İncelenmesi’ adlı doktora tezinde, 10-14 ve 15-18 yaş arası gençlerin izledikleri diziler, içerik açısından ele alındı. Ankara’da yürütülen araştırma kapsamında, 15 ortaokuldan 1.530 ve 15 liseden 2.124 olmak üzere, toplam 3.654 öğrenciyle görüşülerek anket çalışması da yapıldı. 50 dizi üzerinden en çok izlenenler baz alınarak hazırlanan akademik çalışmadan özetle şu veriler ortaya çıktı: …”
Öncelikle, haber başlığı hatalı olmuş, onu belirtelim:
Genç değil, erin / önergen ve ergen dönemi söz ediliyor ankette. Genç, 18-24 yaş arası döneme verilen addır.
“Öğrencilerin yüzde 52’si boş zamanlarında bilgisayarda vakit geçiriyor, yüzde 42’si televizyon izliyor, yüzde 40’ı kitap okuyor, yüzde 32’si dışarı çıkıyor, yüzde 30’u cep telefonuyla ilgileniyor ve yüzde 26’sı da uyuyor.”
Demek ki 2 şıklık yanıt hakkı var.
% 40 kitap okuma, külliyen yalan, % 0 o.
Cep telefonu % 30’u, % 60 yap.
Dışarı çıkma % 32’yi, % 42 yap.
2 şıkkı da tek şık olan erin sayısı epeyi yüksek bizim sokak gözlemimize göre.
Dışarı çıkıp kimseyi bulamayınca, cep telefonunda başkalarına takılan da çok, o da tek şık sayılır yani.
Dışarı çıkma 1 sokak ötesi, arkadaş çevresi mahalle ve okul, bilgisayar ev veya internet kafe ile sınırlı. Yaşam ufukları hala 500 metre yarıçapında yani. 50 yıldır böyle yani. O yüzden, bayramlarda Taksim hayvanat bahçesine dönüyor yani.
Gençler büyüyünce ne mi olacak?
İşsiz, boşanmış, aldatmış ve aldatıldığını bilmemiş (bu daha çok erkekler için geçerli), boşanmış birden çok çocuklu, aptal, cahil, depresyonda, alkolik, bağımlı, nikotinkolik, hödük, görgüsüz, pespaye.
Kahve (ortayaşlılar için), (yaşlılar için) cami, (gençler için) halı saha üçgeni sabit etkenler.
Sınıf atlama hayali, beyaz atlı prenses hayali, hep sabit, taa Belgin Doruk filmlerinden beridir.
Varoş cephesinde 65 yıldır hala yeni hiçbirşey yok yani…(Not: Varoş tarihi, gayrıresmi olarak 1946’da başlar.)
Dedeleri de böyleydi, babaları da böyleydi bunların…
Oğulları da, torunları da öyle olacak…

(8 Ekim 2017)

Hiç yorum yok: