Kısa ve
açıkseçik savlar olacak.
Özal-ANAP
ve Erdoğan-AKP birer projeydi.
Global
düzeyde bitmiş neo-liberalizmin yıktıklarını reformlayacak ve
restorasyonlayacak, çakma sosyal demokrat müstakbel iktidar da bir proje. (En
erken 2007 global krizi başlangıcı momentli olarak.)
Kılıçdaroğlu’nu
sahaya sürdüler, beceriksiz çıktı.
İmamoğlu’nu
sahaya sürdüler, beklenmeyen bir başarı sağladı.
Mal bulmuş mağrıbi gibi şimdi herkes ona sarılıyor.
Birden çok seçimde HDP’ye oy vermiş olan lümpen
beyaz Türkler bile öyle.
2013-2023
arası fetret devriydi.
2023-2033
arası restorasyon ve reformasyon dönemi olacaktı.
İmamoğlu
geldi, gelecek imhası (ipotekleme ve borçlandırma üzerinden) durumu
doğdu. Yani o, durumu azıcık toparlayarak, bir
sonraki neo-N-liberalizme dayanak yaratacak, çünkü bu kadar batığı temizlemesi
mümkün değil.
İsyan,
kazan kaldırma, başarısız devrim girişimi, ona karşı geleek olan karşı-devrim girişimleri
oldu, oluyor, olacak:
Farketmez.
Çünkü,
zaten global fetret devrindeyiz son
20 yıldır, 30 yıldan önce de ondan çıkamayız: Tarihin büyük sayılar kuramı işliyor çünkü.
İmamoğlu,
bu durumda (3. Dünya ülkesiyken) 4.
Dünya kılınmış ülke Türkiye’nin yeni sömürge valisi olabilir ancak.
Üzücü ve
onun mahkumiyetine neden olacak olan bir biçimde, o buna pek hevesli: Mezbahasına gönüllüce giden koyun-başı
gibi, sürüsünü kendiyle birlikte uçuruma ve yok oluşa sürecek.
O
nedenle:
İmamoğlu’na hayır.
Şerh:
Bu, AKP’nin
devamı demek değil. ANAP 1983 ile ANAP 1991’e bakmak yeterli bunun için.
(19 Haziran 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder