O geniş
coğrafya, yani Ortadoğu zaten ateş içinde. Kan, ter, gözyaşı yani.
İran,
konu için ne kadar makro bir parametre onu, son Suudi Arabistan saldırısı ve
Türkiye’nin dingildek durumu da belirler.
+
Alıntı:
“Bu
kavganın miladı, 1979 İran İslam Devrimi’dir. İran’da rejim değişimiyle ABD,
Orta Doğu’daki en önemli üssünü kaybetmiş oldu. İsrail’i güvenceye alan Camp
David Anlaşması’yla Amerikan kampına geçen Mısır, Washington açısından İran’dan
boşalan boşluğa oturdu ve ABD’nin Ortadoğu’da oturtmaya çalıştığı en önemli
kolon haline geldi. Golan’ı işgal eden İsrail’le teknik olarak savaşta olan
Suriye ise Amerikan düzenine direnme anlamında İran’la aynı çizgide olan yegane
Arap ülkesiydi. Haliyle, Orta Doğu’da ABD açısından çözülmesi gereken iki baş
ağrısı vardı: İran ve Suriye.”
Eksik
panorama.
Mısır,
Sedat, Mübarek vardı. Sedat’ın öldürülmesiyle sorun başka yere kaydı.
Libya
hep vardı.
Yemen
hikayesi ise, hep ve hala eksik anlatılageliyor.
Pakistan
desen, bir hegemon kendi müttefik mikro
ülkesini ancak böyle heba eder öyküsü.
+
“Husiler’in
adı, hareketin kurucusu Hüseyin Bedreddin el Husi’nin aile adından geliyor.
Yemen 1962’ye kadar yaklaşık 1000 yıl boyunca Zeydi İmamet geleneğine bağlı
liderlerce yönetildi. Husiler bir nevi bu geleneğin küllerine üflüyor. Zeydilik
ya da Zeydiye Şiilik içinde değerlendirilen ama klasik 12 İmam inancının
dışında kalan bir akım. Zeydiler esasen Sünnilere en yakın Şii grubu olarak da
değerlendiriliyor. Hatta 12 İmam geleneği yer yer Zeydileri Şii saymamıştır.
Haliyle mezhebi yakınlık Husilerle İran arasındaki bağı anlatmaya kafi değil.
Burada siyasi çizgi ve söylemde yakınlaşma çok daha belirleyici. Ensarullah son
zamanlarda Hizbullah’ı sanki model alan bir yaklaşım içinde. İran’la doğru
düzgün bağları olmadığı dönemlerde de Husiler savaş yürüttü, yalın ayaklarıyla
çöllük, dağlık, tepelik alanlarda Suudileri çok fena hezimete uğrattı.
Husilerin yaşadığı yerler Suudi Arabistan’ın güney sınırlarına yaslanıyor.
Ayrıca Husilere cephe alan cephede Zeydiler çok. Husilere karşı ilk savaşı
yürütmüş olan eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih de bir Zeydi idi.
Ensarullah’ı ayıran İran’la ideolojik söylemdeki paralellikler, bu anlamda
Amerikan-İsrail karşıtı söylemleridir.”
Öykü
eksik.
2
marksist Yemen’in savaşı var.
https://www.wikizeroo.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvSGlzdG9yeV9vZl9ZZW1lbg
Buradan
da en önemli konuya geliyoruz:
Araplar’ın
gerçeğe hiç uymayan biçimde, hem
müslümancılık, hem de komünistçilik oynaması parodisi.
Bunu son
40 yıldır, Taştekin’in pek sevdiği Kürtler de yapıyor.
Bu da,
4. Dünya halklarının ve elitlerinin lümpenliği oluyor.
Buradan
da, İran ve Şiilik parodisine geliyoruz.
+
İran,
kendi ülkesini korumakla uğraşacağına, gidip IŞİD gibi, Şiilik’i yaymaya,
hegemonlamaya ve emperyalistçilik oynamaya başladı epeyidir.
Bu;
çarşıdaki pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak demek. Belki pahalı olur ama
ABD İran’ı parçalama gücüne sahip.
Buradan,
Rusya gibi diğer faktörlere geçiyoruz.
+
AB,
olayın tümüyle dışında. Mızıldanıp duruyor. Belirgin hiçbir avrupasal programı
yok.
Rusya
ise, olaydan kar çıkarma peşinde.
“İran’la
gerilimin yaratacağı petrol fiyatlarındaki dalgalanma bir petrol ihracatçısı
olarak Rusya’nın keyfini çıkardığı bir sonuç.”
+
“Kriz ve
savaş asırlardır barutçuların başını döndürüyor. İran tehdidiyle, Amerikan
silah sanayisinin cebi şişirildi. Suudi Arabistan, bölgenin en fazla silaha
para akıtan ülkesi. Bu lanet döngünün kırılması gerekiyor. Trump 2017’den beri,
Suudiler’i aşağılaya aşağılaya, “450 milyar dolarlık silah anlaşması yaptım”
diye övünüp duruyor.”
Bu
basmakalıp önyargının da artık sorgulanması gerekli.
Petrol
şirketleri, silah şirketlerinden daha çok kazanıyor.
Hepsinden daha çok kazananlar da
borsacılar.
Felakete yatırım yapmak son yılların eğilimi.
Bu
durumda, işin ekonomisinin yeniden modellenmesi ve tarihçelenmesi gerekli.
+
Çıkış:
Daha
önce bu kadar açıkseçik olarak hiç vurgulamamıştık:
Ortadoğu’da
ve alt-periferisinde belki 1 milyar insan felakete gidiyor.
Hegemonu,
yerlisi, slaktivisti ama hepsi hepsi, yangına benzin döküyor. Bu durumda da,
yaşanacaklar yaşanılmadan hak edilmiş oluyor.
(6 Ekim 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder