Kılıçdaroğlu’ndan
alıntı:
“Yaklaşık
6 milyon Suriyeli yerlerini terk etti. 3.5 milyon Suriyeli Türkiye'de, 40
milyar dolar para harcandı. Kime ne kadar verildi, biz bunu bilmiyoruz. Bu sayı
doğru mudur, onu da bilmiyoruz. Soruyoruz ama bilmiyoruz ( = yanıt alamıyoruz).
Orta Doğu bataklığından kaçınmalıyız. Orta Doğu bataklığı, Türkiye için iç
açıcı bir tablo sergilemiyor. Neden oraya gidiyoruz?, dedim. Komşudaki yangın
varsa, biz suyla gitmeliyiz ama komşudaki yangına elimizde benzin bidonu ile gittik,
faturasını biz ödüyoruz."
CHP’nin
iktidar için neden eksik bir parti olduğunun bir özeti bu alıntı.
Türkiye,
Ortadoğu’ya Suriye Savaşı ile girmedi.
1974’te
Kıbrıs Savaşı ile girdi ilkin.
Sonra
da, PKK nedeniyle, önce izinli, sonra izinsiz, 1984-2003 arasında Irak’a en az
20 kez girerek iç savaş ile girdi.
Bunlar
da, TC’yi ister istemez bölgesel emperyalist girişimcisi kılıyor.
PKK
nedeniyle parçalanma tehlikemiz de var ortada.
Bu,
konunun tarihçesi.
Bir de
işin kuramı var:
Felaketler,
diyelim burada yangın, farklı biçimlerde yönetilir. Örneğin, bazı yangınlar
suyla söndürülemez, bazı yangınlar benzinle söndürülür, çünkü yangın
hızlandırılarak kontrollü olarak tüketilir.
Türkiye,
Libya’ya asker göndererek özsavunmadan saldırıya geçmiş oldu.
Kıbırs’ta
da ilk 5 yıldan sonra işgalci durumuna düşerek, bunu yapmıştı.
1974’ü
yapan CHP idi.
Dolayısıyla
Kılıçdaroğlu-CHP-2020’nin yeni ve farklı kuramlar ve pratikler üretmesi
gerekli.
Bu
kapasite de hiçbirinde var görünmüyor.
(6 Ekim 2019)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder