Pazar, Aralık 01, 2019

Terf, Swerf, Perf


‘Terf’ şu demekmiş:
“Trans-Exclusionary Radical Feminist: That group of feminists that claims that trans-women aren't really women, as biological determinism is only a fallacy when it used against them, not when they use it against others.”
(Kaynak: İngilizce Wikipedia.)
Trans-kadın’ları dışlayan ve kadın saymayan bir feministlik durumu.
+
Swerf için, sex worker / hayat kadını / seks işçisi koy. Bu sözcük, sözlükte var.
Perf yok henüz. Onu biz uydurduk. P, pornonun P’si.
Radikal feministler olsun, feministler olsun, slaktivistler olsun belli taife, kadınların seksüel sömürüsüne, kendi söyler kendi inanır, düzeyinde, aşırı kanidir.
Ancak burada fiili bir açmaz var:
Bir kadın, diğer bir kadının şusu busu için nasıl fetva veriyor?
Trans-seksüel ameliyat olma, fuhuş yapma, porno çevirme.
Bir erkek, bunu bir kadın için yaptığında kıyamet kopuyor ama.
Diğer bir konu da şu:
Konuların hepsi seksle ilgili. Her gün yarım saat sevişsen bile seks, yaşamın % 2’si ediyor yalnızca, geri kalan % 98’i ne oluyor arada?
+
Bir söylem sorunu:
“… biological determinism is only a fallacy when it used against them, not when they use it against others..”
Biyolojik belirleyicilik tanımını onlar kullanırsa sorun yok, başkası kullanırsa, sorun var.
Bu da, İsrailli Museviler’in ‘holocaust’ söylemini tekelleştirme eğilimini akla getiriyor doğrudan.
En büyük sorun, rasyonel çağın 350. yılında, böylesi bir irrasyonalizmin egemenliği.
+
Dönüp dolaşıp, matriyarkal gerontokrasiye ve matriyarkal faşizme geliyoruz.
Yani, kadınlar da iktidar peşinde. Erkekler iktidar alırsa, sorun var; kadınlar alırsa, sorun yok. İrrasyonel anlayış bu.
Bizce sorun, östrojen ve testesteron hormonal dağılımının kadınlarda yaşa bağlı değişimi.
“Östrojen; estron, estradiol ve estriol hormonları olmak üzere, üçe ayrılır. Estron ve estradiol, postmenopozal durumlarda aktif olarak çalışan hormonlarken, estriol hamilelik süreciyle ilişkilendirilir.
Östrojen hormonu eksikliği durumunda, regl düzensizliği, vajinal kuruluk, yorgunluk, uyku bozuklukları, cinsel isteksizlik, ağrılı cinsel ilişki ve depresyon gibi durumlar ortaya çıkabilir.”
Östrojenin erkekteki etkisi yazılmamış.
“Testosteron hormonu, insanların yanısıra hayvanlarda da varlık gösterir. Erkeklerde testiste, kadınlarda az miktarda olmak üzere yumurtalıkta bulunur. Sperm üretiminde büyük rol oynar. Aynı zamanda kemik, kas sistemini etkiler ve kırmızı kan hücrelerinin oluşum aşamasında görev alır. Dengesiz testosteron seviyesi, psikolojiden vücut sağlığına pek çok konuda sizi olumsuz yönde etkileyebilir.”
Kadın için bir de progesteron hormonu var:
“Progesteron hormonunun görevi, cinsel ilişki sonucu döllenme olursa kadın rahmini ve cinsel organlarını gebeliğe hazırlamak. Gebelik gerçekleşirse, progesteron düzeyi artar; gebelik gerçekleşmezse, progesteron düzeyi düşer.”
Toplamda gözardı edilen bir şeyler var.
Kadınlara ve erkeklere atfedilen genel davranış kodları yalnızca bunlarla açıklanamaz.
Testesteron, kıllanma ve ses kalınlaşması da yaratır. Bu da, bazı (orta)yaşlı kadınlarda belli olur.
Kimse şu soruyu sormuyor:
Neden iktidar?
İktidar isteyen kadınlar, büyük rolü oynayan çocuklar gibi görünüyor. Özellikle de, Meir, Gandi, Thatcher gibi kadın politikacıların varlığı, iktidarın hiç özenilmeyecek bir şey olduğunu serimliyor.
Radikal feministler bunu ülke değil, küçük komünler veya gruplar düzeyinde yapıyorlar ama sonuç değişmiyor.
Not: Tüm iktidardışılıkların hepsi anarşizm değil. ancak buradaanarşist femisinzm gerekli, iktidar peşinde koşmayan bir feminizm anlamında.
Terf, swerf ve perf türü radikal veya normal feministler ise, çok iktidarperverler.
(30 Kasım 2019)

Hiç yorum yok: