Post-3-modern
dönemin Wikileaks nedeniyle 2013’de (ikinciyle ve Snowden’le) bittiğini
savlamıştık.
Bu, o
dizinin üçüncü adımı oldu:
“Bu
haliyle Panama Papers, 2010’deki ABD diplomatik yazışmalarının yayınlandığı
Wikileaks’ten ve 2013’te Edward Snowden’in ABD istihbarat belgelerini ifşa
etmesinden daha büyük.”
11, 5
milyon belge.
Kriz adımları:
Siyasi,
askeri, ticari.
Tam
Dünya Sistemi ve neo-liberalizm gibi yani.
Bu, bir
dış casusluk değil, bir iç casusluk. İçeriden birileri bu bilgileri sızdırıyor
dışarıya.
Devletlerin
öz-hatası bu bilgileri saklamak.
O
nedenle bu, devletleri yıkmaya yönelik tavır, hem Dünya Sistemi’nin, hem de
neo-liberalizme atitez durumunda oluyor.
Ve bunu
Bilgi Çağı kriterleri üzerinden yapıyor:
Bilgiyle.
Ve bu
biçimiyle de ‘Ejderha Dövmeli Kız’, edebiyatın
epistemolojik aksiyolojisi olarak, Martin Beck dizisinden 40 yıl sonra hala
İsveç diyor bizlere...
Sanat;
yaşamın, siyasetin, askeriyenin, ticaretin önünde gidiyor; dinin, ahlakın ve
hukukun da...
Bu
nedenle bu, bir neo-anti-epistemik-faşizm olmakta...
Yine de
devletler, Hoca’nın güğümleri gibi, gümbür gümbür devrilmekte ve devletsizlik
kargaşa getirmekte, özgürlük değil...
İşte bu
nedenle bilgi, bu neo-Orta Çağ’da bir biçimde neo-kampüs üniversitelere
yalıtılmak zorunda.
Ve bu neo-odaklar kesinkes internet değil.
Hammurabi Yasaları’nın taş
versiyonuna
dönme zamanı bile olabilir şimdi ve burada...
Dipnot:
Bu, ne
bir son adım, ne de post-N-modern
dizisinin bitirici bir moment.
O
kriter, ne yazık ki ilk patlayan gerçek bir mini atom bombası olacak.
2020-2030 gibi bu gidişle.
Ardından
kaos vakumu gelir 2030-2040 gibi. Sonra da, tarihsel sikluslar devam eder gider.
1789-2039 da, olağan bir 250 yıllık bir Dünya Sistemi’sel makro-evre olmuş olur
o zaman.
Bundan
sonraki ilk en-dip ve çıkış momenti
olan 2200’e de daha çook yol var
hala...
İlginç
biçimde tarih, ilk kez tarih bilinci
ile birlikte, bu krizlerden birine girme hakkı verdi bize. Psiko-tarih
tasarımcısı Asimov, bir teknik hata yaparak, tarihi etkileyen tarihçilerin tarih bilinçliliğinin tarihi
belirlerkenki etkilerini (Simplex yöntemi ile) tanımlamamıştır paradoksal
olarak. Oysa kitle ona göre, tarihi
etkilerken tarihi bilmemek zorundalık koşulundadır denklemin işlemesi için.
Not:
‘Simplex’, ‘simple + complex’ bireşimi bir sözcük mü acaba?
Ek
bilgi:
Yıllık
global GSMH kadar beyaz-kara para ve kara-kara parayı saklayan, mafyanın ve
beyaz yakalıların toplamda 350 bin kişi olduğu açıklandı. (Milyonda 50 oran,
yani kaymağın kaymağı gelir, yani ilk % 1’in ilk %o 1’i.)
Bu bilgilerle,
bunun 3 bin 500 kişisi, yani % 1’i deşifre edildi. % 1’i saklı yollardan
uzlaştı. Geriye kaldı % 98. Hala 65 trilyon dolar, milyar değil, o kadar
trilyon dolar bir yerlerde.
Bu kadar
para, er veya geç reel sektöre girecek, geçmişte mafya öyle yaptı çünkü. İşte
komedi o zaman başlayacak: Stagflasyonun acaibi, eksi talep varken, yüz katı olan fiyatlar o zaman görülecek.
En çok
sevilen metalar ise buğday ve petrol. Petrol talebi düşebilir ama buğday talebi
hep artar, bu da ‘Neuromancer’daki, Afrikalı
şişmiş ölülü açlar imajı öyküsünü akla getiriyor.
Kıyamet
kopacak sa da, asıl o zaman kopacak işte.
Zincirlerini
değil, buğdayını yitirecek 4.-7. Dünya halkları...
İşte o
zaman neo-Kavimler Göçü, çekirge sürüsü
istilası gibileşecek. TC’nin 2014-2015 gibi yaşadığı Suriyeliler istilası gibi
ama o, gelmekte olanın çok çok küçük ölçekli olanıydı.
(4 Nsan 2016)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder