“İsrail, Gazze’de Filistinlilerin üzerine bomba yağdırırken, ‘Medeniyetler Çatışması’ tezinin babası, ünlü siyasetbilimci Samuel Huntington öldü. Harvard Üniversitesi’nin internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, 81 yaşındaki Huntington, dört gün önce Massachussetts eyaletindeki, ‘Martha’s Vineyard’ kasabasında yaşamını yitirdi.”
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=914641&Date=28.12.2008&CategoryID=79
Ee doğaldır, ne de olsa uygarlıklar insanlardan uzun yaşıyor: Fikir babaları ölür, fikir çocukları savaşa devam eder.
Samuel Huntington, Türkiye ile ilgili çıkışlarıyla da sık sık gündeme gelmiş. Meşhur ‘Medeniyetler Çatışması’nda Türkiye’nin tek parti dönemindeki uygulamalar yüzünden ‘bölünmüş ülke’ vasfını kazandığına dikkat çekip, iktidarın siyasal değişim üzerinden halkı zorlamasının ‘tehlikelerine’ işaret etmiş. En son Yunanistan’da verdiği bir söyleşide, Avrupalıların Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine, ‘Müslüman’ olması yüzünden sıcak bakmadığını savunmuş.
Ee doğaldır, cehalet adamı söyletir.
Türkiye’de liberalizm de, bölünme de, tek parti döneminde değil, çok parti, yani demir kırat döneminde meydana geldi.
Bir böldüler, olmadı. İki böldüler, olmadı. On bölüyorlar, gene olmuyor.
Dile kolay: 3 artı bir sürü küsur darbe, 3 artı bir sürü küsur liberalizm, onlarca halk isyanı, birkaç dış savaş. Olmuyor, bölünmüyor, bölemiyorlar. İçeriden de destek var üstelik. Hala olmuyor.
Neden?
Çünkü uygarlıklar çatışıyor ama ülkeler için katı faz alegorisi tutmadı. Sıvılarsa bölünmüyor, sıcaklığın, yani entropinin, yani kaosun arttığı durumlarda bile akışkanlar, pek pek geçici ara duvarlar yaratıyor, suyun ısınırken yaptığı gibi.
Kaynama noktasına gelindiğindeyse, zaten uygarlıkların fazı değişiyor. Örneğin şu sıralar, 1. Sanayileşme fazından 2. Sanayileşme fazına geçiyoruz.
Eğer faz alegorisi kullanılacaksa, bunun için plazma kullanmak gerek. Orada atomlar bile bölünür ve başka atomlara dönüşür (gerçek yaşamda buna zihinsel ve/ya kültürel şizofreni deniyor ve her altkültür için farklı görüngüleri var).
Olabilir: Aynı köken dile ve ırka sahip İsrailliler ve Filistinliler birbirini boğazlayabilir; Hristiyanlar ve Müslümanlar 1350 sene boyunca birbirleriyle savaşabilir ama o arada proto-feodal, feodal, sanayileşme, ikinci sanayileşme ve ardılı kültür modları gelir geçer.
Medeniyetler çatışmıyor, Huntington hala sizlere ömür. Çatışan şu: Hümanizm ve anti-hümanizm, Dünya’cılar ve uzaycılar / evrenciler, işçiciler ve robotçular, ölümlü insancılar ve ölümsüz yazılım / donanım öte-insancılar.
Yıl ne 650, ne de 1650. Yıl 2650. Onu kurmaya şimdiden başlarsak, o zamana ancak yetiştiririz. Dün dündür cancağızım, yarına yeni uygarlıklar lazım.
Siz hala annenizin dilini mi, pardon uygarlığını mı kullanıyorsunuz?
2 yorum:
Yazınızla bağlantılı olarak radikal deokrasi kavramını ve kültürler-arsı çatışmanın faydalarını konu alan yazıma bakınız...
http://cengizerdem.wordpress.com/
Merhaba,konuyla ilgisi yok ama ilginizi çekeceğini düşünüyorum.
http://fikirsel.ipbfree.com/
Yorum Gönder