2000’lerde 4. kuşak savaş egemen oldu.
2002 yılında dünyanın 30 ülkesi 37 silahlı çatışmada yer aldı ki bu o zamanki global nüfusun üçte birini kapsıyordu.
- kuşak savaş, tümüyle düzen üzerine kuruluydu.
- kuşak savaş, yıpratma ve üstün ateş gücüyle kazanılırdı.
- kuşak savaş, taktik değişiklikler ile kuvvetlerin yerinden oynatılmasına dayanıyordu.
- kuşak devlet dışı savaş demek oldu. Taraflar, zayıf biçimde örgütlenmiş, birbirinden ayrımları çok az belirleyici olan gruplardan oluşuyor. Bu düşmanların yerini belirlemek ve onlarla savaşmak çok güç.
İronik olan durum, bu yeni ve en son savaş türünün, Einstein’in balta ile yaplacağını söylediği savaş türü olması ama o bir stratejist veya savaşçı olmadığı için gerisini getiremedi:
Bu savaş türü, IRA’nınki gibi 150 yıl sürebiliyor ki tarihteki en uzun savaş bile, o da aralıklarla ancak 90 yıl sürdü (İngiltere-Fransa).
Hutu-Tutsi çatışmasında olduğu gibi, öldürülen maktullerin cesetleri, salgın hastalık yaratıp, kazanan savaşçıları da gömebiliyor: Bilmeden biyolojik savaş.
Göğüs göğüse yakın savaş ve pala gibi, en ilkel savaş araçlarına geri dönüş var. Bunun antitezi olan, ABD yüksek teknolojili askersiz savaş türünün 2 kere Irak’ta ve 1 kere Afganistan’da kaybettiğini ve bu sayede oralarda proto-feodal kültürel moda geri dönüldüğünü de anımsatalım.
Espri şu ki bunun böyle olacağını 10 yıldır söylüyorum. Yani bu durumu, 11 Eylül 2001 kritik savaşı yarattı: Silahsız savaş türünün doğuşu, yani en ilkel savaştan da öncesine dönüş: Birbirinin gırtlağını ısırma.
(PKK’nin burada nereye konduğunu şu anda yazsam, Silivri yoğurdu olurum. O açımlamayı pas geçiyoruz.)
Bu arada geçmisel retrospektifle şerh: Sun Tzu, bu 4 kuşağın etiketlendiği Clausewitz türü (1. kuşak) savaştan çok önce, düzensiz savaşın ve savaş hilelerinin en az savaş stratejileri denli işlevsel olduğunu 2.500 yıl önce belirtmiştir.
2001 aynı zamanda, ABD-AB düşmanlığını ve onların kendi aralarındaki savaşı başka topraklara taşımak niyetinde olduğunu gösterdi. Küçük savaşların öne çıkmasının bir nedeni bu. Örneğin., 1980’lerde Orta Amerika’daki savaşlarda, ana kuvvetler CIA ve MI5’ten başka, Mossad’dan FKÖ’ne dek, birçok Ortadoğu savaş kurumu, konuya lojistik ve stratejik olarak katkıda bulundu. Bir tür model sınaması yaptılar yani.
ABD’nin uzay mekiği projesinin fecaatine 30 küsur yılda ayıp, üstüne bir de NASA’yı fiilen tasfiyesi gibi, inanılmaz eksik zekalıca ve eksi bilgilice bir yanlışlar silsilesini, ABD’nin askersiz / yüksek teknolojili savaş türü de bu süreç sırasında aynen yaşadı.
AB daha feci durumda: Aynı TC gibi savaşmayı unutmuş durumdalar ve acilen savaşmayı biliyor olmaları gerekli. Yoksa, millet elini kollunu sallaya sallaya, atom bombasını kraliçenin koynunda patlatacak.
Tüm bunlar 5.-n. kuşak(çık) savaş stratejilerini yaratmayı ve gelecekbilimsel olarak irdelemeyi gerektiriyor.
O da, başka bir metnin konusu olacak.
(13 Kasım 2011)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder