Cumartesi, Ocak 24, 2015

Zeki Müren'in Şeysi


Konuyu biraz dolandırayım bari:
Bundan birkaç gece önce, laf lafı açar, sohbetlerinden birinde bir arkadaş, Zeki Müren sergisine gittiğini söyledi. Ben gitmediğimi söyledi.
Söz oradan onun Müren’le içki içmesine, benim de Ferdi Özbeğen’le içki içmeme geldi.
En son da, meşhur bir şehir efsanesi olan, Müren’in Türkçe’yi konuşarak en iyi kullanan kişi olduğu konusuna geldi ki buna hiç katılmam.
Annemle babam da hep öyle demiştir. Ancak kenidleri Müren’in eşcinsel olduğuna asla ve kata ikna olmadı. Her ikisinin de ömürlerinde bir eşcinsel tanımamış olma olasılıkları mevcuttur.
Konu burada geyikleşiyor ve damarlaşıyor:
“... ünlü magazinci Sacit Aslan, Zeki Müren'e cinsel tercihleriyle ilgili söylemlerde haksızlık edildiğini söyleyerek...”
“Zeki Müren'den birkaç kere hamile kalıp kürtaj yaptıran 3 kadın olduğunu, bu 3 kadından birinin vefat ettiğini, diğer ikisinin ise hala hayatta olduğunu açıkladı...”
Bunun üzerine, RB’un ‘best-read’ blogcusu Halil Kandok vermiş veriştirmiş.
Alıntı ve yorum gidecek:
“Biseksüellik neye dahil?”
Kadınlarla ve erkeklerle aktif veya pasif cinsel ilişki kurana, biseksüel deniyor. Platonik kısmı geçtik.
“Eşcinsellerin biseksüel de olması, onları eşcinsel olmaktan kurtarır mı?”
Kurtarmak, uygun bir sözcük değil gibi. Güzedie ülkemizin alaturka popüler kültürüne göre, aktif eşcinsel erkekler öyel sayılmıyor. Beyoğlu’nun arkak sokaklarındaki eşcinsel erkek kerhanesi, her gün kendini asla ve kata eşcinsel saymayan yurdum abazalarıyla dolup taşıyor. Tanım gereği onlar da eşcinsel ama onlar aşağılanmıyor.
“Biseksüelim diye geçinenlerin kaçta kaçının gerçekten heteroseksüel tarafı var?”
Tanıdıklarımın hepsinin. Burada oldukça mavra birkaç durum var gözlediğim:
Biseküsellerin partnerlerinden eşcinsel olanlar, eşcinsel partner (yani poligami) olursa kıskanmıyor da, heteroseksüel partner olursa kıskanıyor.
İnsanların epeyisi, biseksüelitelerini, zamansal ardışıklık olarak, bir heteroseksüel, bir homoseksüel biçiminde, tuhaf bir monogamist-monoseksist açılımda uyguluyor.
Buradan, yaşamının yalnızca bir diliminde eşcinsel ilişkiyi seçen birinin, yaşam boyu eşcinsel sayılıp sayılamyacağı tartışılsa gerek diye düşünürüm. Aynı zamanda, bu heteroseksüelite için de tersyüz edilebilir.
“Bu düşünceyle bu ülkede eşcinsel bile yoktur be; çünkü her eşcinsel aile, çevre ve toplum gibi unsurlar sebebiyle gerçek kimliğini feda ederek heteroseksüel evlilik yapmak zorunda kalmıyor mu?”
Toplum normlarına göre davranan birinin sorunu, cinsel değil. Tinseldir. Normal faşizmine biat eden biri, eşcinselllik özgürülğüneü hak etmez zaten.
Vurgu, vurgu, vurgu: Gerçek kimlik diye bir şey yoktur. Gerçek cnisel kimlik diye de bir şey yoktur. Kandok’un yazdıkları da dahil, tahayyüli dayatmalardır. (Bu konuda Kandok için daha önce yazılmış bir güzellemem mevcut, o da yayınlanacak.) hegemonya kurma çabasıdır. Bir eşcinsel üzerinde bir eşcinsel bile hegemonya kuramaz. O nedenle ‘Triton’ yazılmıştır zaten.
“BUNUN ADI HOMOFOBİDİR; Nefrettir, ötekileştirmedir, ayrımcılıktır, insan haklarını yok saymaktır...”
Bunun adı da, heterofobidir.
Ara not: Erkek Türkler, Dünya’da hem homofobik, hem homopatik (nefret suçu yani), hem de homofilik (eşcinsel erkek düzen) olabilen ender bir yaratık türüdür bizcesi.
Dönelim bizim Zeki Müren’e:
Müren’in yağız ve palabıyıklı erkeklerle fotoğrafları vardır. Daha 1960’larda falan. Benim anam babam onları gördü mü, hep merak ederim. Bir de, görselerdi, ne derlerdi, onu merak ederim.
Benim bilgime ve tahayyülüme göre Müren, ancak dam üstünde döt olabilirdi.
Dipnotlar:
Müren sergisine giden ve beğenen arkadaşım, fena homofobiktir, meyhanede bir homoseksüel olsa, orayı terkedebilen türden. Sergiyi sevmesinin nedeni de, sergideki Müren anıcılarının önemli bir bölümünü şahsen tanıması. Bu da ironik bir ikilem işte.
Kendi hesabıma ise, erkek bedeninin kadın bedeninden daha güzel olduğunu düşünen rahmetli Özbeğen’i erkek bedeninin çirkinliğine ikna etmemin neye mal olacağını düşünürüm hep.

Blünet Ersoy ise, eşcinselliğe adını verebilen bir ikoncan. Dünya’da en sevilen eşcinsel seçilmiş, iyi mi? Tabii bu, onun aynı zamanda en nefret edilen eşcinsel olmasına engel değil. Malumunuz Türkler, hem sever, hem öldürür.



Hiç yorum yok: