Bir
haber:
“Sağlık
Bakanlığı verilerine göre 2011-2016 arasında antidepresan kullanımı yüzde 25.6
arttı. 2016 yılında ruh sağlığı ve sinir hastalıkları dalında muayene olanların
sayısı 8 milyon 656 bin 513 kişiye yükseldi.”
Öncelikle,
Türkiye’deki depresif oranını % 5’ten % 10’a çıkarıyoruz.
CHP
milletvekili Aylin Nazlıaka şöyle bir çözüm dizisi önermiş:
“Çözüm,
demokrasinin kural ve kurumlarıyla yeniden sağlıklı olarak işletilmesidir.
Adalet sisteminin tarafsız ve adil olmadığı konusundaki yaygın görüş ve kanının
ortadan kaldırılmasıdır. Muhalif görüş ve düşüncede olanların üzerindeki
baskıların yok edilmesidir. Üreten ve fırsat eşitliği olan, halkın bugünden ve
yarından umut duyduğu bir Türkiye’nin yaratılmasıdır. Türkiye’nin terör,
işsizlik gibi sorunlarını çözerek bir an önce normalleşmesidir.”
Teşhiste
de, tedavide de veri kayması olduğu kanısındayız.
Türkiye’deki
aile ve ahlak yapısı çöktü: Bunun nedeni, 1983-2017 ve 3 liberal dalga.
Eskiden
durum, Allah’a ve büyüklere havale edilirdi. Şimdi, isyan ve tozutma zamanı.
Eskiden
boşanma yoktu, şimdi var. Mutsuz evlilik de boşanma da, aynı mutsuzluğu
yaratıyor, bu böyle biline.
Sorun;
insanların yaşamdan madden ve manen 100 beklerken 5 bile alamaması: Bunun
olabiliri 30 filan ama insanlar, 50 ile bile yetinmiyorlar. Genel depresyon
nedeni de bu:
Beklenti
ile sonucunu arasındaki kapanmaz fark.
Bunu
depresyon ilacı halleder mi?
Bir
dereceye kadar.
Bunu
toplumsal sorunları çözümü halleder mi?
Bir
dereceye kadar.
Depresyon,
nedeni ortadan kalktıktan sonra bile sürer. Sorun ve açmaz da bu. Yani, o 10
milyon kişiyi çoktan yitirdik.
Felaket
yönetimi açısından onlar kurtarılamaz durumda.
Bu da,
böyle biline.
(30 Haziran 2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder