Cuma, Aralık 16, 2011

Post-Sinema ve Düşünce Filmi

Post-sinema, düşünce sinemasının tamamını kapsamaz (ve şu anda o da tümüyle tanımlı durumda değil) ama düşünce filmleri üretebilir, çünkü meta-sinema ve neo-sinema momentleri, düşünce filmi üretebilmişti. (Bu durum, post-sinemanın düşünce filmi yapamayabileceğini de kabullenir.)

Bu durumda, nasıl olsa filme çekilecek olan, ‘Sprawl Üçlemesi’nin düşünce-aksiyon oranları, bir ölçüt olabilecek.

Aynı zamanda, ‘Ghost in the Shell 3’ün yapılıp yapılamaması da bir ölçüt olacak.

Aynı tematik üzerinde seyreden, hepsinden önce ve sonra yapılmış ‘Tron 1’ (1982) ve ‘Tron 2’ (2011) ikilisi / serisi, Yankiler’in düşünce filmini, siberuzaylı olsa bile beceremeyeceğinin çok açıkseçik bir kanıtıdır.

İkinci Sanayileşme’nin 9 öncü altkültürü hakkında yapılan filmlerin öncü film veya düşünce filmi olma zorunluluğu yok. Bunu o konularla ilgili olarak yazılmış bilimkurgu romanlardan izleyebiliyoruz.

Bu öncü altkültürlerin, kendisi bir alt-düşünce durumuna indirgenmiş olsa da, hümanizm ile çatışmaları ve bunun sonuçları (belki sentez, belki praksis, belki dekadans, belki negatif diyalektik olarak) kesinlikle düşünce filmi konusudur.

Düşünce filminin en-öte konusu düşünce-ötedir. Motoko, açıkçası ‘Ghost in the Shell’in finalinde o durumda resmedilir (: ormanda yalnız gezen bir fil: salt ışık / saf düşünce).

Düşüncenin gelecekteki evriminde; bilimin, sanatın, düşünün aşılması veya aşılmadan aşındırılması durumu, sinemayı da, post-sinemayı da tarihten silebilir.

Hiç yorum yok: