1945-1990 arasındaki dönem, siyasal açıdan Soğuk Savaş, sanatsal açıdan
post-modern, bilimsel / teknolojik açıdan ön-‘İkinci Sanayileşme’ dönemi idi ve
bu hemen herkesin gözünden kaçan bir toplu-durum oldu.
Soğuk Savaş ABD-SSCB gerilimine dayalıydı.
Post-modernizm modernizmin ardılıydı ve tüm (her 2 biçimdeki tanımlarıyla
da) ilk 2 (1. ve 2.) Dünya’nın sorunuydu. (Aslına bakılırsa bu G-7/8 ülkeleri
toplamı, 1900’de de aşağı yukarı aynıydı ve bu başka bir tartışma gerektirir.)
Asıl ayrım, 2. Sanayileşme’de idi ve post-4-modern dönemde bile hala öyle.
Robotta Japonya, uzayda önce Rusya, şimdilerde Çin, genetikte tüm ülkeler yarışta
sırayla öne geçti, vd. Yani asıl mücadele bu alanlardaydı ve hala öyle. Yeni
yakıtlar da bu alanlarda bulunacak, insan yaşamı da bu alanlarda 200 yıl
yapılacak. O zaman, değiştiği çoktan gözlenen tüm paradigmalar, yeni baştan
metamorfoza uğrayacak.
(Bu açıdan 1990 süreçleri, SSCB’yi ekarte ederken, aslında ona yeniden yol
açmış oldu. 2012 Rusya’sı, 1972 (veya 1986) SSCB’sinden daha geride değil: Her
açıdan.)
1990-2035 dönemi, kaoslarla harcanmış olacak. Global negatif sembiyöz
gözönüne alınmadığı için, artık Dünya gezegeni geri dönüş noktasını epeyi
geçti.
En geç 2035’te de petrolün bitimi, açlık, salgın ve bir global ekonomik
çöküntü yaşanmış olacak ve 2012’de bunlar için hiçbir önlem yok. Onun yerine,
Soğuk Savaş dönemi askeri çatışmalarına geri dönülmüş bir durumdayız.
2035-2080 dönemi, ortalaması sıfır büyümeli ama yüksek genlikli
değişimlerli bir dönem olacak. Sonunda ancak 2080’de 1945 dinginliğine
ulaşabileceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder