Çarşamba, Temmuz 11, 2012

Gelecekbilimcinin Penaltı Anındaki Endişesi


Bu da bir duygu.

Metafor bir tanım.

Peter Handke’nin ‘Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi’ romanına gönderme yapıyor.

Futbola gönderme yapıyor mu?

Belirsiz.

Kalecilerin en azından bir bölümü penaltı anında endişe yaşar mı?

Yapıldığı an belki ama atılırken endişe duyarsa, gol yeme olasılığının artacağını yaşayarak ve seyrederek çoktan öğrenmiş olması gerekir.

Gelelim metafora:

Tam Türkçe açılımı şu.

Bir gelecekbilimcinin kendi biyografisini ve kendi zihnini kendi gelecekbilim modeline nakşetmesi; gidişatı, tarihi, geleceği etkiler mi?

Bilmiyoruz.

Çünkü bunu yapmış bir gelecekbilimci yok.

Asimov, Aristo gibi davranarak, sistemle bütünleşerek, kendini gelecekten muaf kıldı gibi.

Atay, yazarın böyle bir zorunluluğu olduğunu önesürüyor gibi.

Ben, neo-entellektüelin insanlar için kefaret ödemesinn geçersiz olacağını düşünüyorum gibi.

Da:

Savaş kapıda.

Kaçış yok.

Tarihsel kırılma hatlarında birinde olduğumuz kesin, bunu eksi zekalılar bile kavradı.

Bu durumda siperde sürekli beklemenin endişesi, kaçma anında tepkiyi kilitleyebilir gibi.

Belirsizlik çok: Bu da endişe kaynağı.

Bilmiyorum.

Sonuçta, yalnızca bir tarih momentindeki duygu durumunu anlatmış oldum.

Hiç yorum yok: