Bu da bir duygu.
Metafor bir tanım.
Peter Handke’nin ‘Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi’ romanına
gönderme yapıyor.
Futbola gönderme yapıyor mu?
Belirsiz.
Kalecilerin en azından bir bölümü penaltı anında endişe yaşar mı?
Yapıldığı an belki ama atılırken endişe duyarsa, gol yeme olasılığının
artacağını yaşayarak ve seyrederek çoktan öğrenmiş olması gerekir.
Gelelim metafora:
Tam Türkçe açılımı şu.
Bir gelecekbilimcinin kendi biyografisini ve kendi zihnini kendi
gelecekbilim modeline nakşetmesi; gidişatı, tarihi, geleceği etkiler mi?
Bilmiyoruz.
Çünkü bunu yapmış bir gelecekbilimci yok.
Asimov, Aristo gibi davranarak, sistemle bütünleşerek, kendini
gelecekten muaf kıldı gibi.
Atay, yazarın böyle bir zorunluluğu olduğunu önesürüyor gibi.
Ben, neo-entellektüelin insanlar için kefaret ödemesinn geçersiz
olacağını düşünüyorum gibi.
Da:
Savaş kapıda.
Kaçış yok.
Tarihsel kırılma hatlarında birinde olduğumuz kesin, bunu eksi
zekalılar bile kavradı.
Bu durumda siperde sürekli beklemenin endişesi, kaçma anında tepkiyi
kilitleyebilir gibi.
Belirsizlik çok: Bu da endişe kaynağı.
Bilmiyorum.
Sonuçta, yalnızca bir tarih momentindeki duygu durumunu anlatmış oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder