Cuma, Mart 09, 2012

Eski TKP, Yeni TKP, Yeni Eski TKP

Stalinist çizgideki TKP’yi hem takdir ederim, hem de durumlarına gülerim.

Takdir ederim, çünkü cumhuriyet tarihinde onlar kadar çok sayıda ve acımasız kıyım dalgasına uğrayan bir sol fraksiyon yok.

Gülerim, çünkü içlerinde daima köstebek boldur, bir de birbirlerini yerler.

Doğu bloku çöktü. Eski TKP devredışı kaldı. Sonra yeni TKP kuruldu. Bu yeni TKP, İstiklal Caddesi’nde, ailecenek komünist olan Sarıca’ların mülkiyetindeki bir binada ikamet ediyor.

Sonra yine birbirlerini yediler ve yeni eski TKP kuruldu.

Bu konuya farklı tepkiler oldu. Ancak bir tepki var ki evlere şenlik:

“Ancak meseleyi ilginç hale getiren, Gülen Cemaati’nin yayın organı Aksiyon’un 16 Ocak 2012 tarihli sayısında yeni TKP’nin kuruluşunu öven ifadeler kullanması.”


Sonuçta, anti-komünist Soros’çu enternasyonel sermaye, cemaatçi ulusal yeşil sermaye ile işbirliğinde. Ancak, bunun eski SBKP’den para almaktan pek farkı yok. Öpülen hep kitle ama buna aymıyor, kömür çuvalına tav.

Gelelim meselenin özüne:

Cemaatçilik mi, enternasyonalizm mi?

Cemaatçilik enternasyonel takılabilir, çünkü Osmanlı’dan aldığı önesürülen ama aslı öyle olmayan bir ‘fazla gitmeyin üzerlerine’ mentalitesi var.

Enternasyonalizm de cemaatçi olabilir, hem komünizm açısından, hem de tek ülkede sosyalizmi savunan reel sosyalizm açısından.

Ancak bunların işbirliği adamı kıllandırır.

Sağ-sol parti ayrımı muğlaklaşırken, bu türden ‘neo-globalizm – dünya sistemi’ karışması da olabiliyor.

Burada global momenti anımsayalım:

AB’de hem faşist partiler yükselişte, hem de eski komünist partilerin devamı olan partiler. Sistemi merkezleştireceğiz derken, aşırı polarize ettiler, farkında değiller.

ABD’de desen, komünizm yok, sosyalizm yok, sosyal demokrat parti bile yok. 2 parti var, 2’si de uç sağda. Obama ile kız Le Pen arasında fiilen bir ayrım yok.

Zaten uç kutuplaşmanın nedeni bu:

Siyaset meclisten sokağa kaydı, Almanlar’ın deyimiyle aktif politika oldu. Bu sayede Korsan Parti AB’ye girebildi.

Gelecek karmaşa ve kargaşa getirmekte. Kitle, iktidar seçkinleri ve entellektüeller yollarını şaşırmakta. Sürü uçuruma koşmakta.

Eğlenceli değil mi?:

Anarşistlerin yapacağını devletçiler yapıyor.

Hiç yorum yok: