Menderes geldi, 0. liberalizmi denedi, başaramadı. İpi boyladı.
Ardından 3 darbe (1960, 1971, 1980) geldi. Ortalık bir güzel ütülendi. Hain
solcular asıldı veya liboşlaştırılıp beslendi.
Böylelikle, ardından ancak 3 liberalizm (Özal, Çiller, Erdoğan) çığı daha gelebildi.
Toplum dümdüz edilmişti çünkü, itiraz edebilen olmadı. Oldu da, istisnai
olarak...
Hocaların hocası rahmetli Demirgil’in bir ekonomik anekdotu vardı:
‘Ciklet sanayisine 1 koyar 200 alırsınız, çelik sanayisine 200 koyar 1
alırsınız. Cikletsiz yaşayabilirsiniz ama çeliksiz yaşayamazsınız.’
Eski ve yeni ekonomileri, artı eski ve yeni liberalizmleri bu anekdot çok
iyi açımlıyor.
Erdoğan 10 yıldır var. Cikletimiz çok, yerli çeliğimiz yok. Asbestli hurda
çelik alıp, kanserli kanserli yeni çelik üretiyoruz.
Bu sürede:
Türkiye ulusal ekonomisinin en büyük özel sanayi şirketleri, bankaları,
KİT’leri ve borsası, tümüyle yabancı şirketlerin eline geçti, hayır geçirildi.
Olağan koşullarda, bir yatırımda yılda % 5 gibi kazanır, yatırımınızı 20
yılda amortilersiniz. (Örneğin ev için de böyledir, daha doğrusu böyleydi,
şimdi ev de 10 yılda amortilenmekte.)
Oysa, Erdoğan döneminde finans sektöründe de, reel sektörde de bu % 10’a
çıktı.
Nasıl mı?
Reel sektörde zaten yıllık % 10 kar transferi serbest.
Finans sektöründe ise, sabit tutulan kurla % 4 dolar enflasyonu ve % 10
reel faizle, % 15 nominal (TL) faiz sürekli verilir durumda.
Yani:
Erdoğan sayesinde Türkiye’ye giren tüm kara ve sıcak paralar, zaten 10
yılda ana parasını kurtardı.
Ahan da kazık, o zaman girecek işte, şimdi yani.
Ahan da, global ekonomiye entegrasyona, yani ABD maşalığına o zaman
başlayacağız işte.
Adamlar ana parası ödenmiş yatırımlarla, bizimle kedi fare ile oynar gibi
oynayacaklar. Sağı solu manipüle edecekler. Buğdayı indirip altını
fıştıklayacaklar ve tersi de...
Eh AKP’cim de, 10 yıl daha kalmaya ve başkan maşkan olmaya hevesli ya, onları mı kıracak?
Çıkarıverir reel faizi % 20’ye...
Yapıverir yakıtı, elektriği, suyu, otobüs biletini 3 katı fiyatlı.
Yapmadı mı çoktan? Bir daha yapar. İtiraz eden yok nasıl olsa. İstersen
harcama, nasıl olsa... Ya sev, ya terket nasıl olsa...
Tabii eski ve yeni ekonomiler varsa, eski ve yeni devrimler de var.
Yani:
Yeni devrimler, Erdoğan’cığımın sufle aldığı yönden gelmeyecek.
En güzeli de şu:
Nereden geleceğini devrimin kendi bile bilmiyor ve bu yeni devrim Godot
değil, çünkü geldi bile, kimse Gülhane Parkı’ndaki ceviz ağacının farkında
değil.
Menderes asılmıştı. Erdoğan ne olacak bilemem: Başkan babamız olsa da olur.
Menderes gibi asılıp, cennete gitse ve anıtı dikilse de olur.
Onu boşverin: 1848’e istinaden 2048 veya 1968’e istinaden 2068 az sonra...
Arada 2023 pas pas olur devrimin kabaralarının altında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder