Salı, Aralık 04, 2012

Mars'a Gitme Projeleri




Uzay yarışı ABD ile eski SSCB arasındaydı ve temelde politik / ideolojik idi ama her ikisi de eski Nazi bilimcileri kullanmakta beis görmedi, diğer bir deyişle uzay projesi pratikte tümüyle Alman’dır. (Uzaya gidişle 20. Yüzyıl’ın en başında kuramsal olarak ilk ilgilenen kişi bir Rus (Tsiolkovsky) ve pratik olarak ilgilenen kişi ise bir ABD’li (Godard) idi.)


Ay’a ilk gitmeyi ABD başarmışsa da, toplam başarı puanında SSCB öndeydi. Tabii SSCB yıkılana kadar.

Bu yarış, 1962-1986 arasındaki sürede, uzaya giden 200 kişi varken, bu çalışmalarda ölen kişi sayısının 20’nin üzerinde olmasına neden oldu ve bu % 10’luk mesleksel ölümsel oran başka hiçbir meslekte yoktu.


Aynı zamanda bu yarışta ABD, 1986’da ve 2003’te 2 uzay mekiğini ve epeyi astronotu da temize havale etmeyi becerdi.


Sonra sonra ortalık duruldu. ABD, projelerini Rusya’ya ve özel sektöre aktarmaya başladı. (Bunu finanse eden kişinin, Paypal kurucularından olması ve aynı zamanda Microsoft’un ortaklarından birinin de uzay çalışmalarına epeyi katkı yapmış olması ilginç göstergeler.)

Sonra, Çin devreye girdi. Sanayisel casusluğun suyunu çıkarmacasına, 3-5 yılda uzaya gitti geldi, gitti geldi. Yanısıra, sarı ırk şahlanınca, yani olay Güney Kore - Çin - Japonya arasındaki rekabete kayınca, onlar da epeyi bir dellendi. En son da Rusya, Mars’a gitmek için AB ile işbirliği anlaşması imzaladı.


(Ek bilgi: ABD ve AB de güç birliğine girmiş, ben de yeni öğrendim.)


20 yıl önce Mars’a ilk insan inişi tarihi tahmini, belki 2030, belki 2040 idi. Şu anda 2025 veya öncesi olacak ve muhtemelen ilk gidenler orada sizlere ömür olacak: Hem öylesi daha ucuz olacağı için, hem istenmese de hatalar olacağı için.

Şimdi, böyle bir proje neden, nasıl, hangi?

Uzay çalışmalarının insan türüne ekonomik olarak zararlı olduğunu savunan çok. Ancak, 1957’deki yapay uydunun 1945’teki 2 atom bombasına toplu bilisizlikte verilen bir canhıraş / ‘survival’ yanıtı olduğunu, bilimciler bile dikkate almıyor nedense.

Diğer bir deyişle:

İnsan türü yalnızca Dünya gezegeninde kalamaz, kalırsa yok olur ve bunu çoktan kanıtlamış durumda.

Artı:

Uzay çalışmalarının dolaylı ürünü olan (teflon tava gibi) teknolojik malzemeler, çalışmaları çoktan amorti etti bile. Kabaca: 100 milyar dolarlık harcamaya, bir o kadar da ekonomik katkı, diyelim. (Tabii o 100 milyarla kaç kişi doyurulurdu, ayrı konu.)

Tabii ki:

Ay’a ilk gitmek bir hegemonluk gösterisi idi, Mars için de öyle olacak. Bakmayın, o dost geçinenlere. Nasıl olsa, sarı ırk bu kez beyaz ırka feci feyk atacak.

Mars’a gitmek veya yerleşmek yerine, Ay’a yerleşmek daha mantıklı ama Ay bazı psikopatların el uzunluğu açısından bize fazla yakın durumda. Ne de olsa, Mars’a gidiş aylarca sürecek, bu orada patlasın diye gönderilen bir atom bombası bile olsa. Yani, orası daha emniyetli şimdilik.

Tabii, tarihi rekabet değilse bile, çekişme ilerlettiği ve bu sıralar AB feci bir biçimde tuş olmuş yatar durumda olduğu için, bu Mars konusu küçük bir itekleme oldu global kamuya ve kültüre.

Asıl önemlisi, Obama ile somutlaşan yeni ABD politikaları NASA’nın bütçesini epeyi kısma yönünde işlemeye çoktan başladı.


Sonuç?:

Mars’a er veya geç gidilecek, acelesi yok: Ay’a 1969’da gidilince kimsenin boyu uzamadı, 1979 da olabilirdi bu tarih.

Ancak, bir gelecekbilimci olarak uzay çalışmalarına baktığımızda, ne yazık ki epeyi büyük boşluklar görmekteyiz şimdiden. NASA ve mekik tarihçesi bunu kanıtladı bile.

25 yıllık periyodlarda gerçekleşebilecek gıdasızlık, susuzluk, enerjisizlik krizleri, her an sırası ne olursa olsun, gelebilir oldu çoktan. Bunlar uzay çalışmalarına 50-100 yıl bile ara verdirebilir.

Tabii, tarihten şunu öğrendik: Bir şey insan kültürüne girmişse, er geç kullanılır ve uygulanır: Uzay kültürü de öyle.

Bir şey daha biliyoruz: Su değirmeninden buhar makinesine dek ilk icatlar, hiçbir zaman ilk kezinde yaygınlık kazanmamış. Uzay çalışmaları da öyle olabilir pekala.

Geriye ne kalıyor?:

Her zamanki bilimkurgusal ve gelecekbilimsel hayaller.

Olsun, biz insan türünün sürme olasılığı % 10’ düştüğünde bile, hesaplarımızdan şaşmadık ve hep eksodus yolunu imledik.

Mars insan türü için hala ve hep o eksodus yollarından biri olarak 250 yıl daha kalacak. Bu kesin.

Dipnot 1: Mars’a gönderilmiş ve orada kalmış, insan yapımı araç sayısı 12 imiş.


Dipnot 2: Mars’a yönelik insansız etkin proje sayısı, 2006-2012 için 36 imiş.


Dipnot 3: 20. Yüzyıl’da 1965-2017 için tasarlanmış Mars’a yönelik insanlı proje sayısı 54 imiş.


Dipnot 4: 21. Yüzyıl için insanlı proje sayısı 17 görünüyor.


Dipnot 5: İnsanlı gidişlerde, insanlarla Mars’a gidebilecek ve orada sağ kalabilecek ekstremofil mikroorganizmaların varlığı kesin imiş. Onların orada gelecekteki evrimi ise, hiçbir biçimde tahmin edilemiyor ki bu süreç er veya geç yaşanacak demektir.

(‘Modern studeis of extremophiles...’ başlıklı paragrafı)

Hiç yorum yok: