Perşembe, Aralık 06, 2012

(Sosyal) Medya Etiği Şeysi





Bir haber:

“ABD'de metroda trenin altında kalan 58 yaşındaki Ki-Suck Han'ın ölümünün manşete taşınması medya etiği tartışması başlattı.”


Breh breh breh...

Bu ne ahlak kardeşiim, insan seven sevenee...

Bakalım fotoğrafa:

Adam ölmek üzere.

Kaç saniyesi var?

1-5.

Kendi çıkamaz mıydı?

Bedenine ve zihnine bağlı.

Fotğrafçı onu çıkaramaz mıydı?

Neden çıkarsın ki? Adam onu da aşağıya çekebileceği için, kendi de ölebilirdi. Yaşama hakkı, (eğer öyle bir şey varsa) yaşatma sorumluluğundan önce gelir.

Çıkaramayabilirdi. Yine beden ve zihin durumu.

Metro duramaz mıydı?

Durabilirdi. Ancak metro yapısına bağlı.

Sonuç?.

Bir insan öldü. Hepi topu bir insan. Soru, bundan ne öğreneceğimizdir. Sonuçta, her yıl on binlerce kişi ölüyor, öyle veya böyle.

Neden?

Bir akıllı bir deli diğer akıllıları rahatsız etti diye ona müdahale edince, deli onu öldürdü.

E...

O deli yargılanacak mı?

En azından idam veya benzeri bir ceza almayacağa benzer.

Gelelim halkımızın yorumlarına:

Gazetecinin görevi ne; fotoğraf çekmek mi, yardım etmek mi?

Rıza Özel ( Türkiye Fotomuhabirleri Derneği Başkanı): Bence gazetecinin görevi o anda olay yerinde kimse yoksa insani olarak vazifesini yapmaktır. Lübnan’da füze atışları sürüyordu. ‘Bir iki fotoğraf çekelim’ dedik, insanlar boynumuza sarıldı. Baktık ne BM ne Kızılhaç var. Kendi arabalarımızı verdik. Yaşlıların bazılarını sırtımızda taşıdık. Birbirimizin fotoğraflarını da çektik.”

Hadi bunları kurtardın. Peki, sen bir yerlerdemuhabirlik yaparken şimdiye dek o civarda kaç kişi öldü?

Binlerce.

Onlar için savaş muhabirleri bir şeyler yapabildi mi?

Hayır.

E, o zaman bu söylenenlerin anlamı ne ola ki?

Deniz yıldızı fıkrası mı anlatıyoruz yoksa?

Ölüm anının fotoğrafını yayımlamak medya etiğine uygun mu?

 Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver: Yapacak bir şey varken fotoğraf çekmeyi doğru bulmuyorum. Bir ölüm anı görüntüsünü yayımlamayı ise şiddetin pornografisi olarak adlandırıyorum.”

Şu ‘şiddetin pornografisi’ lafını kim uydurduysa, kafasına güvercinler şans getirsin. Pornografiye neden laf sokuşturuyorsunuz ki, kabahati ne? Şiddet neden apartman çocuklarının ‘tu kaka’sı oluyor ki? Bunu söyleyen insan yaşamında kaç can kurtardı, Akut’çuluk nedir bilir mi, ilk yardım bilir mi? Vb, vd.

Önce can, sonra canan.

Yaşama hakkı, yaşama sorumluğunu aşar.

Her insan ölümü görmelidir. Hatta çocuklar ergenlikten önce mezarlık ve morg görmelidir. Eskiden ortalıkta insan asmaları kimseyi cani filan yapmadı. Vb, vd.

Bunlar ölümü bilmeyenlerin abuksamaları.

Ölümü bilirim. Önce kendimde, sonra başkalarında. Çok insan kurtardım. Çok insan beni ölüme yolladı. Zevk için ve hayat bilgisi için gidip tıp fakültesinde kadavra da doğradım. Tavuk da kestim canlı canlı, kanlı kanlı. Bu normal faşisti şavalaklar kadar, kimseye zarar filan da vermedim. Psikopat falan da değilim.

Kıssadan hisseli sonsöz:

Ölümü bilmeyen ve tadmayan ne yaşatabilir, ne de yaşamın biricik tadını alabilir.

Ayrıca, medyanın neresi düzgün ki etiği de öyle olsun?

Hiç yorum yok: