Biz insan türü, ‘zeki canlılar’ olarak, ‘negatif entropili’ varlıklar
olarak kabul ediliyoruz.
Zaman mekan içinde genişleyen birincil Evren’imiz ise, pozitif entropili olarak
kabul ediliyor.
Demek ki bunlar bu yeranda tanımlı entropi formları.
Peki, başka entropi formları mümkün olabilir mi?
Öncelikle, bazı organik moleküllerin karşılıklı ilişkisiyle belli bir
aralıkta salınan (yani 2 molekülün bir molekülden diğerine sürekli dönüştüğü)
entropilerin ve neden-sonuç döngüsüne sürekli giren entropilerin (bazı organik
bileşikler) var olduğunu belirtmek gerek.
Zeki canlı olmak, karbon atomu üzerinden tanımlı bir olgu ve karbon
atomununun kimyasal davranışları, bizim entropi tanımı çevrenimizi oldukça
sınırlıyor.
Oysa, bizim Evren’imizde bile atomsuz yapılar var: Örneğin, nötron
yıldızları. Onlarda uzay-zamanın bozulması daha büyük olasılıklı.
Özdek-enerji düalizmi de açıkseçik
sınırlı değil. ‘E = m x c2’ denkleminde epeyi öğe değiştirilebilir veya ortadan
kaldırılabilir durumda aslında.
Uzay-zaman yapısı da bozulabilir durumda ama bunu nasıl yapabileceğimizi
henüz bilmiyoruz. Yalnızca tasarımları var.
Boyutları açık bir Evren’de, ‘özdek-enerji düalizmi’ var olmayabilir.
Ayrıca zaten, karanlık enerji ve karanlık maddenin ne kdar karanlık ve ne kadar
özdek-enerji olduğuna ilişkin hiçbir bilgimiz yot.
Kara deliklerin özdek-enerji ve uzay-zaman yapılarını da bilmiyoruz.
Dolayısıyla bunlarda bildiğimiz entropi tanımlarının geçerli olması için
bir neden yok.
Başka bir açıdan bakalım:
‘p x V = n x R x T’ denklemindeki hacmin x, y, z öğelerinin sıcaklık
(ortalama yer değiştirme) yönünden de tanımlanabilirliği hiç göze batmıyor.
Yani entropi, uzayın doğrudan kendisiyle tanımlı bir şey. Dolayısıyla boyut
fermuarı gibi bir süreç, bu denklemi de açar ve işlevsiz kılar. Ayrıca, kapalı
bir sistemdeki tem atomlu bir gazın atomlarının uzay-zaman le etkileşimi
hakkında hiçbr bilgimiz yok.
Burada ironik olan durum, zaman içinde uzayın yapısının değişip
değişmediğini bile bilmiyor oluşumuz. Tek bildiğimiz şey, Evren’in yaşı kadar
olan mesafede, 13,7 ışık yılı yarıçapında değil, 78 veya 90 milyar ışık yılı
yarıçapında olduğu.
Tüm bu durumlar toplamında Evren’ın ısı ölümüne gittiğini önesürmek pek
mantıklıca gelmiyor açıkçası. Nasıl ki Planck zamanından önce, bir zaman
tanımından söz etmiyorsak, o zamanda ve muhtemelen bir gelecekte entropiden söz
etmeyeceğiz demektir.
Elimizde veri olarak bir de 4 milyar yıllık evrimsiz mikroorganizmalar ve
10 üzeri 67 yıllık ömürlü kara delikler oldukça, ‘limit durdurulmuş entropi’yi (bu
‘kapalı sistem’ değildir) çoktan
tanımlamış olmamız gerektiği ortaya çıkar.
Sonuç olarak demek ki aslında elimizde epeyi entropi formu var ve biz
yalnızca onlardan birine kafamızı gömmüş durumdayız, kafasını kuma gömmüş bir
devekuşu gibi.
Örneğin, dar bir epistemoloji alandan (Japon modern dansı olan buto’dan)
başlayarak, eksi varlığı tanımlamışken, özel bir negatif entropi de
tasarlayabilir durumdayız demektir.
Ancak, bunu yapmıyoruz ve paradigmatik faşizmi yeğleyip, kendimizi
epistemolojk yeni orta çağlara sürüyoruz. Böylelikle, ışık hızını geçebilme, en
az 500 yıl sonraya yasaklanmış oluyor.
Dipnotlar:
Bir: Bir nötron yıldızı, Uranyum’dan sonra çok büyük ve dengeli ama
protonsuz tek bir atom çekirdeği gibi kabul ediliyor. Yani bu açıdan bir nötron
yıldızı, entropinin 2 aykırı formunu birden içeriyor durumda.
İki: Proton oluşumuyla ve şimdilikki denklemlerde bozunmamasıyla, entropiye
aykırı bir oluşum gibi görünüyor.
Üç: Bu durumda bağımsız var olamayan kuarkların entropik davranışları
olamamış oluyor.
Dört: Hem proton-nötron arası, hem de kuark-kuark arası, çekirdekte epeyi
boş durumda (ayrıca proton-elektron uzaklığını / boşluğunu henüz bilmiyor da
olabiliriz). Bu uzayzamansal boşlukların yapısını ve termodinamiğini de henüz
bilmiyoruz ama oradalar.
Beş: Yıldızlardaki büyük atomların oluşumu da entropiye aykırı, çünkü onlar
da bozunmuyor, şimdiki bilgimize göre. Tüm yıldızlardaki ağır metaller taa
Evren’in ilk döneminden kalma ve Evren’e yayılmış durumda.
Altı: Aslına bakılırsa, kuantum fiziğinde ve kuantum kimyasında entropi
ilkelerinin epeyi bozulduğu kanısındayız ama bunu kanıtlayamayız.
Yedi: Sürekli genişleyen ve en büyük kara deliklerin bile buharlaştığı bir
Evren’de N’inci öte-evrimin sürüyor olabileceği savındayız da.
Sekiz: Zaten entropi hakkında, yarı-kapalı sistemler olarak entropi
yasalarına uymayan canlılık ve zekilik durumunda / veri tabanında, bunları
savlamış oluyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder