Pazartesi, Haziran 11, 2012

Neo-Avangardizm


1960’ların avangardizmi aslında hç bitmemişti (olsa olsa yavaşlamıştı ve/ya klasik söylemle bakış açısından saklılaşmıştı) ama 1990’lardan başlayarak 2010’lara dek artarak süregelen yeni bir avangard akım(cık)lar dizisi sözkonusu.

Örneğin siberuzayın sanattaki ilk tasarımı 1960’lar tarihli idi ama bu dikkatleri çekmemişti ya da o ürün ana akım avangard yola girmemişti.

Kaynak:

Roman:


Film:


Neo-avangardizm ilk zirvesini ‘Ghost in the Shell 1-2’ yaptı. Mangalar ve animeler 2010’lu yıllarda artık regresyonda iken, 1990’larda inanılmaz bir çıkış yapmışlardı ve bu 2 filmin ilki, aradan geçen 20 yıla yakın sürede bile, avangardizm açısından hala eskimemiş durumda.

Bu eserlere baktığımızda, ortak yanlarının hayal güçlerindeki, klasik tekilleşme söylemini, birkaç epistemolojik kritik eşiği öteye birden aşmalarının olduğunu görürüz (1’en 4’e giderken 2 ve 3’ten geçmeme, kuantum süreksizlik).

Zaten klasik anlamda avangardizm budur: Meta-, trans-, post- örnekler.

Neo-avangard eserler bunları da aşıyor:

Çin’in 2005-2015 arasında knedi tarihiyle ilgili, daha önceleri (1911, 1949 gibi) tabu sayılan konuları yeniden ve aşırı yorumlamaları ve sonucun bir gelecekbilim örneği oluşturması.

Kaynak:

Çin 1911 Cumhuriyeti:


Çin 1949 Devrimi:


En önemli nokta, neo-avangard ürünlerin de, çoğu klasik avangard eser gibi, attığı taşla vurduğu kuşun birbirine uymaması türünden, sanatçısal tarihsel bilinçsizlik taşımaları ki ‘Ghost in the Shell 1-2’nin yönetmeni bu tanıma cuk oturuyor.

Bu durumda, bizim klasikleşmiş ‘eser miktarda deneyselliğin olağan sanat ürünlerine yedirilip, popüler kültürün kitlesel bilisizliğine şırıngalanması’ yöntemimiz hala işlevsel görünmekte.

Bunun işlevselliğinin maksimum menzili 2020 olacak.

(11 Haziran 2012)

Hiç yorum yok: