Çarşamba, Ağustos 01, 2012

5.000 Senede Neler Öğrendik?


Devletsiz ve kentsiz, insanın kültürsüz kaldığını... Ancak göçebe Türkler’in alfabe kullanması gibi, bunun da istisnaları olduğunu...

Devletin insan özgürlüğü için birincil tehditlerden biri olduğunu...

Toplumsallığın insan özgürlüğü için birincil tehdit olduğunu...

İnsanların tamamına yakınının özgürlüksüzlüğü (ama devleti veya toplumu değil) seçtiğini...

Devletsiz kalan insanların çoğunluk cıvıdığını...

Devletlerin ortalama 100-500 yıllık olduğunu... Daha kısa ve uzun devletlerin sorunlar yarattığını ki bunun da tarihi ve kültürü, 5.000 yıllık ve 2.500-5.000 devlet parçasından oluşan süreksiz bir yapıya sahip kıldığını...

Tarihin epeyi aşama-metamorfoz geçirdiğini ve geçireceğini...

*

Dünya’nın tamamının yaşanabilir olmadığını ama insanların yine de oralarda yaşadığını...

İnsanların tamamının karnının doyabileceğini...

Ekonomik sömürü olmayabileceğini (Danimarka 1990 ve Doğu Almanya 1970, buna 2 ideolojiden 2 uç örnek: 2’sinde de İlk % 10’lik gelir grubu, GSMH’nin % 20’sini alıyordu.)

Yaratısal sömürünün hep süreceğini: Telif hakkı süresi ne olursa olsun, tüm yaratılar insanlık mirası sayılıyor. Yani, milyonda dokuz yüz doksan dokuz bin dokuz yüz doksan dokuzluk kesir, milyonda birlik yaratıcıları önce gömüp, sonra yaratılarının üstüne yatıyor.

Yani, insanların en makro sorunlarını çözümlü olduğunu ve dolayısıyla insan eliyle yaratıldığını...

İnsanların, kendi lehlerine olduğu zaman eşitsizliği genelde tercih ettiğini...

*

İnsan türünün yok olabileceğini ve aynı zamanda başka bir türe evrilebileceğini...

Savaşların bitmesine 500-1.000 yıl daha olduğunu...

Savaşsız toplumların evrimsiz kalabileceğini (AB 1945-2010 örneği)...

İnsanların tamamına yakının evrimsizlik eğiliminde olduğunu ama bunun yine de onları değişimden alıkoyamadığını (değişenlerin ve değiştirenlerin değişime karşı olması durumu)...

*

Bu durumda, toplumların kaosla kozmos arasında salındığını ama bunun için bir denklem olmadığını ve olması da gerekmediğini (elimizde yeterince kullanılabilir aralık kaydı var)...

Şu anda insan ve sonrası türlerin geleceği için olası 2 makro kaotik çekici olduğunu: Evren ve/ya Dünya üzerinde 5 milyar yıl daha... (İnsan türü gelecekte dünya üzerinde kendini en az 1 kez yok edecek ama tür yine de sürecek, 1945 atom bombaları buçuk sayılıyor.)

Yani, tarih hem başlamadı ve hem de bitti.

Yani, evrim hem başlamadı ve hem de bitti.

5.000 yıl için 100 milyar kişi ve 100.000 yaratıcı yettiğine göre, sonul öykünün yazılmışlığı içn, gelecekte pek pek 500 milyar kişinin ve 500.000 yaratcının daha yeteceğini, sonul kesin öykünün en geç 5.000 yıl sonra kesinleşmiş olacağını...

*

Şu anda tarih için 2 kümülatif artı-değer yaklaşımı var: Maddi ekonomik artı-değer ve manevi bilim-düşün-sanat artı-değeri...

Bunlar, tarih-öte için / boyunca metamorfoz yaşayacak. Örneğin, bilim-sanat-düşün meta-epistem olacak... Ekonomik artı-değerin bir anlam taşıdığı kanısında değiliz ama dünya sistemcilere göre de, ekonomik artı-değerin artarak süreceği düşüncesine karşı değiliz, çünkü bunun dikkate alınmasıyla bir şeyin değişmeyeceği (yani onun işlevsiz olduğu) kanısındayız... Ya da başka bir deyişle: 5.000 yıldır aynı şeyleri yiyip içerek, günde 8 / haftada 40 saat / yılda 48 hafta çalışarak, her koşulda aynı standart biyografiler yaşabildik. Önümüzdeki 5.000 yılda da bu ilke de aynı kalacağa benzer, 10-100 milyonda 1’lik 2. Sanayileşme’nin 9 öncü altkültürünü yaşayanların ve yaşatanların çok küçük bir kesri hariç: Önümüzdeki 100-500 yılda artı-değerler, çoğunluk onlar tarafından yaratılacak...

Hiç yorum yok: