Güzel bir soru:
“If we replaced the neurons in your brain one at a time with identically
functioning electronic substitute neurons, gradually transforming your brain
from biological to electronical, would your concious experience differ?
Çeviri:
Eğer beyninizdeki nöronları, özdeş olarak işlev görecek biçimde, teker
teker biyolojikten elektroniğe değiştirirsek (veya derece derece
dönüştürürsek), bilinç deneyiminiz değişir mi?”
Yanıt tersine bakışla verilebilir:
Zaten bilinç deneyimimiz kendiliğinden sürekli değişir. Gerçi çoğu insan,
renk görme / ayırsama olgusunda olduğu gibi, zihnin yaptığı sabitlenmiş sonucu
algılar ama aşırı içedönükler ince farklılıkları daha çok algılayabildikleri
için, bilincin gün içinde kezlerce deneylettirim değiştirmesini
algılayabilirler. (Bu arada deneylettirim değişmeden de, deneyim değişebilir.)
Beyin kendi fiziksel varlığını algılamaz, dolayısıyla biyolojik mi,
elektronik mi olduğunu algılamaz. Görünce veya gösterilince dolaylı olarak algılar.
Siborg olmaya karşı bireysel tepkiler çok farklı: Organik ve inorganik
protezli birçok insanla olan diyaloglarımdan biliyorum.
Keza organ nakliyle organik proteze de tepkileri çok farklı.
Tabii ki genelde tepkiler sözkonusu kişinin kendi ölümü olunca, daha olumlulaşmakta.
Tabii asıl konumuz ve sorunumuz şu:
Bilinç diye bir şey var mıdır?
Örneğin, denizde bize doğru yatay olarak geldiğini gördüğümüz dalgalar
aslında dikey devinimdedir.
Burada agnostizm, rölativizm, subjektivizm, vd filan kastedilmiyor.
Bilim felsefecilerinin veya psikologlarının tanımladığı bilincin aslında
başka şeyler olduğu kastediliyor. O yüzden ‘altered states of mind’ (zihnin
değişmiş durumları) tanımlı.
Uyanıkken de bilincimiz birbirine özdeş olmayan birçok kategoride
tanımlanabilir ve en önemlisi bilinç kendine özdeş bir kategori değildir.
İnsanlar kolay anlasın: Zihin o kadar çok, hızlı ve kolay değişir ki bizim
zaman birimi tanımlarımızda tek bir bilinç değil, binlerce bilinç formu / durumu
tanımlıdır ve zihin onları oto-kontrolle tek bir bilince indirger ve bazan
indirgeyemez.
Şunu da anımsayalım:
İlk beyin protezi 2003’te yapıldı:
Yani bu konu, insan klonlama ve beyin nakli gibi, sınırların tanınmadığı
bir alan. Yani, şu anda birçok ABD askerinde gizli olarak beyin protezleri var
ve bilgiler kamuoyu ile paylaşılmıyor. (Yani, deneyler sırasında epeyi askeri
gömmüş olabilirler.)
Beyin protezi, yaşlılıkta onarılamayan tek organ olan beyni biraz daha uzun
kullanabilmeye yarayacak. Sonuçta, 150 yılın 100 yılını televizyon seyeredek
geçirmenin gereği yok ve bazı şeyler hala bilgi birikimine bağlı ve onlar da
insandan insana hala aktarılamaz durumda.
Yani, beyin protezleri 100-200 yıl daha işlevsel kalacak. O zamana kadar
da, zihin nakli ve yazılım ölümsüzlük zaten mümkün kılınmış olacak zaten.
Dipnot: Beynin elktronik değil, elektrokimyasal bir sistem olduğu gerçeği
dipnot olarak düşülsün. Kimya ortadan kalkınca, en azından duygularımızda
değişmeler ya da ortadan kalkmalar olur.
(16 Mayıs 2012)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder