Pazartesi, Mayıs 21, 2012

Yamyamlık Geri Döndü


Yamyamlık Geri Döndü

“Kuzey Kore’de 1990’lı yıllarda yaşanan büyük kıtlık sırasında yamyamlık yaparak insan eti yiyen en az üç kişinin idam edildiği bildirildi.”


Bu konuyu daha önce yazmıştım.

Yazmadığım şuydu:

Arada bir fark var:

En son resmi olarak yamyamlığın görüldüğü 2. Dünya Savaşı ile 1990’lar arasında açlıktan epeyi insan öldü ama yamyamlık yapmadı.

Tabii bunun bir soru kipi var:

Kim yamyamlık yapar veya yapmadan açlıktan ölür?

Bunun yanıtının belli ipuçları var:

Stalingrad gibi, kitlesel ölümlerin yaşandığı yerde, resmi otoriteler bile, yamyamlığı engellemedi, çünkü zaten eti yenilenler ölüydü ve hava eksi 40 derece filan idi. Yani, insan eti yiyenlerin bir bölümü bile, o soğukta sağ kalamadı.

Yamyamlığı genelde kıtlık başlatıyor ve içinde bulunduğumuz yüzyıl bitmeden en az 2 makro yerel / global kıtlık yaşanacak.

Yine bir olgusal / vakasal soru kipi:

Kişi başına günde 3 ekmek yiyen yurdumun insanları, 5-7 yıl peşpeşe gelen bir kıtlıkta, bunun ne kadarıyla yamyamlık yapmadan dayanabilirler sizce?

% 90’ıyla mı, % 75’iyle mi, % 50’siyle mi?

Okuduğum ve izlediğim vahşet kayıtları, beni % 50’ye bahis oynamaya götürüyor.

2. Dünya Savaşı’nda Türkiye’de de kıtlık vardı ama insanlar çayı kuru üzümle içtikleri için şikayet ederdi (dedelerimin kuşağı), Kuru üzüm bulunan yerde yamyamlık olmaz, olsa olsa zorunlu vejeteryanlık olur.

Asıl sorun, Türkiye’de şiddetin sivilleşmesinde. Kıtlık geldiğinde, 25-30 yıllık bir toplu bilisiz kan davası potansiyeli birikmiş olacak. İnsanların 1999 Depremi’nde yediği herzeleri biliyoruz: Kurşuna dizilme bile, yağmayı durduramamıştı.

Yamyamlık geri geldi: Elle gelen, düğün bayram.

(20 Mayıs 2012)

Hiç yorum yok: