AKP tükeneli epeyi oldu. Ancak, daha önceki ANAP ve DYP tükenişleri gibi, kitle ve iktidar seçkinleri bu tükenişin bilincine henüz varamadı, dolayısıyla önlenebilir, kalıcı ve fazladan zarar, gereksiz yere büyüyor.
Ne yapılabilir?
İşçiler grev yapıyorlar ama destek az. Memurların bir günlük direnişi türden, kitleyi gerçekten sarsacak (bilincini demiyorum, günlük yaşamını diyorum) eylemlerden bir dizisi gerek.
Olur mu?
Olabilir ama az olasılıkla. İnsanlar korkak.
12 Eylül’den ve Evren’den korkmayı anlarım ama Erdoğan’dan korkmayı anlamam.
Düşünün ki ordu bile sindi, yoksa 1997’deki gibi darbeyi çoktan dayamışlardı. Demokrasi sevdaları nedeniyle değil, generallerin erken emeklilik korkusu nedeniyle.
Liberal-muhafazakar geçinen 3 kuşak iktidar nedeniyle, Türkiye’nin (aile gibi) geleneksel tüm yapıları çöktü. Değişime direniş kalmadı. Yalnızca zayıf bir vızıklanma kaldı geriye.
Bu durumda marjinallere ekstra-larj (XL) bir yol açıldı. Ortada fiilen devlet filan yok. Keşler yakında AKP binasında altın vuruş yapacak durumda.
Kendi biyografim için konuşursam, geçmişte (gençken) gerçekten gereksinim duyduğum bir yaşama hacmi bu. Şimdi bu kadarı bana fazla geliyor ayrı konu. Geçmişte yer darlığından canımı çok yaktılar. Şimdi toplumun yarıdan fazlası marjinal olduğu için, kimsenin kimseye diyecek sözü kalmadı.
Bir de, Fassbinder tipi, melokomik / melotrajik biyografi çöküşleri örnekleri, sağanak yağmur gibi gelmeye başladı. Düşünün ki son 5 yılda kendimden 1-5 yaş genç, en az 10 kişiyi gömdüm. Yakın çevremdeki (100’de) 10’dan çok kişi, ölümcül hastalıklarla mücadele ediyor, üstelik öyle yaşamlarının sonunda filan da değiller. Toplum ve Cumhuriyet gerçekten çöküyor. Bunun ‘3 İstanbul’ romanındaki 100 yıl önceki benzer örneklerden biliyoruz.
Ne olacak?
‘Winds of change’ gürül gürül esecek. Kendini sağlama bağlayan, epeyi sallanıp sağ kalacak, gerisi enkaz olacak. Sonrasında, Berkes’in gözlediği, fırtına ertesi ve yeni dönem oluşurkenki intihar dalgaları gelecek.
Türkiye 3 x 3 = 9 tam dönemi geride bıraktı. Şimdi küsurlu, kırınımlı ve Fetret’sel dönemlerdeyiz. 2023’e kadar böyle gideriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder