Şöyle bir açıklama yapılmış:
“Bertelsmann Vakfı tarafından hazırlanan rapora göre, Atina’nın Euro
Bölgesi’nden atılması halinde beklenen en kötü senaryonun maliyetinin 22
trilyon dolara ulaşabileceği belirtildi. Rapor iflasın 2013’te meydana gelmesi
halinde etkilerinin 2020 yılına kadar dünyanın tamamını etkileyeceğine işaret
ederek, ABD ve Çin gibi ülkelerin de bu dalganın etkisine gireceğini savundu.”
Global yıllık GSMH = 70 trilyon dolar.
G-7 = Dünya’nın % 50’si = 35 trilyon dolar.
Olası kriz = Yılda 3-3,5 trilyon dolar.
Öyleyse:
G-7 ülkelerinde 7-8 yıllığına yıllık % 10 küçülme.
Dünya’yı krizden toptan etkilenir sayarsak, % 5 küçülme.
1929 krizine bakarsak:
ABD, 1929-1937 arasındaki 4 yılda ekonomik açıdan reel olarak toplamda %
28 küçülmüş. Sonraki 4 yılda o kadar
büyümüş ve 1937’de 1929’daki noktaya gelmiş. Sonraki 2 yıl arada salınmış,
1939’da da 2. Dünya Savaşı başlamış. O zaman da ekonomi, ‘yürü ya kulum’ olmuş.
Böylelikle, 7-8 yıllık dönemin yılda ortalama % 3,5 küçülme ile geçtiğini
buluruz.
Eh, şimdi yaşayanlar bilmezler ama kayıtlar o dönemde insanların açlıktan
intihar ettiğini yazıyor.
Onun 1,5-3 katı bir kriz, hemen akabinde büyük olasılıkla gelebilecek
(GDO’sal ve/ya kuraklıksal) bir gıda kriziyle eşleşirse, ancak ‘suyundan da koy
kooy’ olur. Bu 2. kriz, 2013 olası ekonomik krizine göre, gerçekleşeceği daha
kesin olan bir kriz ama zamanı kesin değil. Ancak, savaşların salgın hastalık
yaratması ve onun da getirdiği ölümlerin savaşın katliamlarını geçmesi gibi,
ekonomik krizin getireceği açlığın üzerine gelecek bir kıtlık ortalığı telef
eder , denebilir yalnızca.
Bir durum daha var:
1929’deki GSMH’lerin % 95’i reel sektörden geliyordu. 2012’deki GSMH’lerin
% 50’sinden fazlası sanal / finansal sektörden geliyor. Eskiden GSMH’nin % 70’i
harcanabilir gelir idi, şimdilerde % 33’ü-40’ı harcanabilir gelir durumunda.
Örneğin Türkiye 2010 için, aylık harcanabilir para 500 TL (= yıllık 6.000 TL)
gibi iken, GSMH 15.000 TL gibi idi (= % 40).
Dolayısıyla çıkarsama:
Ekonomi için yeni parametreler gerekiyor. Krizler yeni türden olacak.
Dolayısıyla yeni türden çözümler tasarlamak gerekli.
Ne ABD, ne de AB, buna hazırlıklı değil. Savaş ekonomisi ile bu işin
yürümeyeceğini görmedikleri, ABD’nin Irak’a petrol hesabına gidip, çarşıdaki
pirince gidip evdeki bulgurdan oluşu gibi, trilyonlarca dolar gömmesinden ve
Arap Baharı sayılandan belli.
Türkiye mi?
Başını kuma soktu ama kuyruğu yukarıda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder