Bir kültürel modun, bir tarihsel dönemin, yerleşik epeyi aksiyolojinin
silindiği / devrildiği, yerine de pek yenisinin gelmediği, gelirse de yeni
gelenlerin muğlak göründüğü (olduğu değil) bir momentteyiz.
Bu durumda gerçek veya büyük gerçeklik yerine, gerçekimsiler ortada cirit
atar.
Bunun epeyi nedeni vardır:
Bir: Geçmişte de olduğu üzere, yeni
bir gerçeklik kurulacağı zaman, ortaya epeyi gerçeklik paradigması aday adayı
çıkar, bunların arasında bir tür ön-seçim ve seçim süreci yaşanır.
Bunun alt-şıkkı olan durum, epistemolojik iktidar
(güç değil) için, tüm iktidar seçkini altkümelerin hevesli olması ve aynı
zamanda pek de iktidar seçkini olamayan (daha çok ayakçısı olan)
entellektüellerin önemli bir bölümünün bu durumda elinde hıyarı olana tuzlukla
koşması, yani habire yeni gerçeklik denemeleri yapmaları durumu sıkça yaşanır.
Aslına bakılırsa, adı ve tanımı değişse de, tüm tarih boyunca tüm yeni
kavramları entellektüeller icat etmişse de, geriye kalanların belki yüz katı
oranda kalıcı olmayan paradigmalar olmuştur ve iki entellektüeller paradigma
üretse de, paradigma kabzımalı ve celebi iktidar seçkinleri, onları istediği
zaman manipüle edip, istediği yalana çevirmede oldukça başarılıdırlar.
İki: Dezenformasyon her zaman modadır
ve tüm kültürel modların standart biyografileri kaçınılmaz saydırıp dayatması
ve hegemonluğunu sürdürebilmesi için yalanlara dayanması gerekir.
Üç: Gerçekliğin tarihte ancak
gelebildiği paradigmasal momentte, gerçekliğin (varlıkla hiçlik arasında) epeyi
dalgalı bir iç-yapısının olduğu ortaya çıkmıştır. İklim veya kültür gibi,
gerçeklik de epeyi değişkendir ama bu onun belli aralıkta somut-ontos olmasını
engellemez.
Bunlar ve diğer koşullar eklenince, gerçekler ve gerçekimsiler arasında
epistemelojik savaşım, hemen her zaman oldukça ilginç olaylar ve olgular
yaratır.
1950’den itibaren başlayan 2. Sanayileşme’sel bilgi toplumunda ve çağında,
global temel eğitimin belki de 60. yılında bile, dünyanın nüfusunun yarısından
fazlasının etkin okuryazar olmaması (olamaması değil) gibi bir durumun kanıtladığı,
artı 2 atom bombasının ve yapay uydu ile uzaya açılışın ortaya koyduğu üzere,
ancak meta-hüman’ın, gerçek-gerçeklikleri algılayabilir ve yaşatabilir olduğu
ortaya çıktı. İnsan türü ise, gerçekler olmadan 5.000 yıldır gayet rahat
yalanlarla (din, siyaset, ahlak, vd) yaşayıp gidiyor işte: 100 milyar eksi
zekalıdan ve eksi bilgiliden söz ediyoruz, dile kolay değil.
Bu kadar çok akla zarar ziyanın arasında, gerçekimsilerin ilginç bir yararı
var: İlk ortaya çıktığında aşırı tepki çekebilecek birçok novum bilgiyi /
gerçeği, gerçekimsi kılıfı / imajı ile sunmak mümkün olmuştur. Böylelikle, örneğin
yeni bir astronomi bilgisini bir astroloji kılıfında kitleye acı ilaç olarak
yutturmak kabil olmaktadır.
Gerçekimsilerin yeni bir orta çağ
çölüne hoşgeldiniz...
Dipnot: Gerçekimsi (factoid), İngilizce sözlükte şöyle tanımlanıyormuş:
“Doğrulanamayan artı sorgulanabilir ama (kesin) doğru olarak sunulmuş
önerme.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder