Künye: Yönetmen: Andrzej Zulawski, 2000, 105’.
Marceau kendini aşan bir oyunculuk sergilemiş. Tek
başına buna bakınca bu olumlu ama filmin tamamına bakınca değil.
Film anlatı açısından % 10 verimlilikte. Böylesi az
derişik bir sanat ürünü hakkında ilk kez yazıyorum. Ancak negasyon bu kez bunu
gerekli kıldı. Burjuvaların burjuvaları eleştirisi, marksistlerin (ve Marx’ın
kendisinin de) burjuvaları eleştirmesinden daha verimli oluyor ve tabii ki
burjuvaziyi eleştiren burjuva, ‘on binde bir dahi’den daha az bulunuyor.
İsteri 21. Yüzyıl’a yakışmıyor.
Bu film, fotoğraf sanatının estetiği ve burjuvanın
sosyopolitiği üzerine bir film.
Bu filmi seyrettiğimde Susan Sontag aklıma geldi ve
onun fotoğraf üzerine söylediği herşey değilse bile, tamamına yakını yanlıştı.
Filmin konusu: Sophie Marceau kıstırılır. Fotoğraf
çeken kendisinin gizleri fotoğraflanmaktadır. O ne yapar? Çiftleşmeye kaçar ve
şöyle der: “Yardım et, yolu göster.” Yola bakar mısınız? Kimin neresinden
geçiyor? Ve devamında: “Bana bebek ver.” Nedir bebek? Çarşıdan mı alınır, yoksa
erkek penisinden mi? Anti-maskulin ne yapar? Onu bebek peydahlarken de
fotoğraflar.
Bu film tam da, Sontag’ın neden fotoğraf konusunda yanıldığını
imler: O da çocuk peydahlamıştır. O da çocuğuyla fotoğraflatmıştır kendini.
Çocuğunu meta-şey kılmıştır, Hülya Avşar gibi.
Marx sınıf mücadelesi konusunda gerçekten yanıldı ve/ya
yalan söyledi ki farketmez. Sınıf mücadelesi, gerçekten kümesteki tavukların
birbirini gagalamasına benzer: Kimin kimi gagaladığının önemi yoktur, altta
kalanın canı çıkar.
Fransız burjuvazisi ve katmanları:
Büyük burjuva, küçük burjuva, (sonradan tanımlanan) orta
burjuva, (bir Portekizli’nin tanımladığı) lümpen burjuva.
Burjuvazinin Fransız Sineması’nda filmleştirilmesi:
Claude Sautet, Jean Gabin ve Komiser Magiret, Claude
Chabrol.
Metin de, % 10 sıkılıkta örüntülü oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder