“Refah Partisi eski milletvekili, psikiyatrist profesör Mehmet Bekaroğlu:
...
Kayseri’de riba dediğimiz, yani tefecilikle para almayı nasıl anlatıyor
insanlar, biliyor musunuz?
- Hayır?
Mesela bir adam, borç para bulamıyor. Diyelim ki % 30 faizle tefecilerden
para buluyor. ‘Desene Umrelik bir iş yapmamız lazım’ diyor. Şifre bu! Tefecilik
yapan Müslüman da böyle diyor, tefeciden para alan Müslüman da... Günaha
giriyorlar çünkü. Böyle bir Müslümanlık yok ama! Günah çıkartmak diye bir şey
yok Müslümanlık’ta. Kendini sıfırlamak diye bir şey yok. Adam ihalede yolsuzluk
yapıyor, imar spekülasyonu yapıyor, bu yolla büyük paralar, büyük kazançlar
sağlıyor. Sonra bunu ganimet metaforuyla içselleştiriyor. Yani ‘Biz mücadele
ettik, büyük bedeller ödedik, bu bizim hakkımızdır’ diyor. İşi, ‘Bu ganimettir,
helaldir’ noktasına getiriyor.”
Demek ki neymiş?
Türk-İslam sentezi buymuş.
Bunu en eskiden marksistlere, en son da Müslüman geçinenlere 35-40 yıldır
anlatmaya çabalıyorum.
Sonuç?
Türk-İslam şeysi. Kendine takıyye. İslam’da kilise. Protestan İslam. Vd,
vb.
Bu arada dinime küfreden Müslüman olsa, şeysi de var tabii ki. Erbakan 8
milyon dolar / TL çalmaktan mahkum olarak ölmüşken, onun milletvekilisi ne
demeye ağzını açar ki?
Müslümanlar paraya ve uçkurlarına yenildiler. Liboşlaştılar. 4x4’e biner
oldular. Fitre ve zekat vermez oldular. Evsizlere ev ve imarethane açmadılar.
Onun yerine, yine Erbakan gibi onlarca kere umreye gittiler.
Benim bildiğim, günahlarını zemzem suyu temizleyemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder