Haber:
“Taburcu
olduktan sonra başına gelen olayın ihmal sonucu olduğunu düşünen Eyüp Bapun,
sadece üç gün çalıştığı şirkete tazminat davası açtı. Eyüp’ü en çok üzen de
sağlığından eden radyoaktif maddeyi çalmakla suçlanmak oldu: “Dava açtılar
hırsızlık üzerine. Mahkemede davayı biz kazandık. Hakim bile mahkemede ‘Bu
makine daha değerli, bu parça değersiz. Siz yolda görseniz maddeyi mi
çalarsınız, makineyi mi çalarsınız?’ şeklinde konuştu. Ne ‘geçmiş olsun’a
geldiler, ne de arayıp maddi manevi destekte bulundular. İhmal var. Çünkü böyle
zararlı bir parçayı yere düşürüp, kaybediyorlar. Ve üç gün sonra bunu soruşturup,
araştırıyorlar. Şirketin suçu çok.””
Yani:
Nükleer maddemi kaybettim, hükmü yoktur.
(Nükleer
madde ise, yer zemini analizinde kullanılan röntgen aletinden düşen İridyum 192
izotopuymuş.)
Ancak,
gençliği kazazedeyi ölmekten kurtarmış:
“Olayın
ardından GATA’da 15 ay tedavi gören 18 yaşındaki Eyüp Bapun’a bu süreçte özel
vakum cihazıyla tedavi yapıldı, radyasyondan yanan derisi defalarca yapılan
operasyonlarla kurtarılmaya çalışıldı. Eyüp’ün şansı genç bedeniydi. Kendi
dokusundan yapılan doku nakliyle bacakları ve elleri kesilmekten kurtuldu.
Ancak hiç aklına getiremeyeceği olay onu yüzde 80 engelli, 18 yaşında da
malulen emekli yaptı. Radyasyon yüklü maddeye 2.5 saat temas eden Eyüp sağ
elindeki iki parmağını kısmen kaybetti, ayağındaki damarlar koptu ve ayak
bileği inceldi.”
Tedavi
süreci sırasında, daha önce kanser olan ve onun tedavi masraflarını çıkarmak
için bu işe girdiği babasını, 15 ayda ancak 1 kez gördükten sonra kaybetmiş.
O
nedenle:
Bilmediğiniz
hiçbirşeye dokunmayın.
(31 Temmuz 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder