Yıllar
önce, 1980 gibi bir zamanda Orta Amerika’daki çatışmalarda hem Mossad’lı, hem
de FKÖ elemanların savaştığını okuduğumda epeyi şaşırmıştım.
Sonra,
İspanya İç Savaşı’nda büyük devletlerin silah denediğini, Dünya’nın onlarca
ülkesinden savaşmaya gelenler olduğunu öğrendik.
Şimdi de
Çin Suriye’de:
“Hürriyet
yazarı Ertuğrul Özkök, Ortadoğu Medya Araştırma Enstitüsü'nden edindiği bilgi
doğrultusunda Çin’in Şam’daki büyükelçisi Qi Qianjin'in, Esad rejimine başvurup
İdlib’in geri alınması savaşına “bir şekilde” katılmak istediklerini
bildirdiğini yazdı. Katılmak istemelerinin
sebebini “ İdlib’de rejime karşı savaşan Uygur cihatçılar var...”
diyerek açıklayan Özkök, "Ama bu haber doğruysa sınırımızda işler iyice
karmaşık hale geliyor demektir. Yani Amerika ile papaz olduğumuz bir dönemde,
inşallah İdlib’de de Uygurlar yüzünden bir Çin sorunu ile karşı karşıya
kalmayız"dedi.”
Bu
Suriye’deki Uygurlar konusu da şöyle:
Fehim
Taştekin alıntısı, 10 Ağustos 2017:
“Çin’in
terörist örgüt saydığı Doğu Türkistan İslami Hareketi'nin öncülüğündeki
Uygurların Türkiye üzerinden Suriye'deki savaşa katılması Türkiye-Çin
ilişkilerini de germişti. Pekin, Uygurlar’ın Suriye’ye geçişinden dolayı
Türkiye yönetimini suçlarken, Çin’den kaçan bazı Uygurlar, sahte Türk
pasaportuyla yakalanmıştı. Suriye sahnesinde Türkiye sınırlarından beslenen
İslamcı örgütler arasında ayrışma yaşanırken Uygurlar da El Kaide bağlantılı
Nusra Cephesi’nin başını çektiği Heyet Tahrir El Şam’a katılarak Ankara'yı ters
köşeye yatırmıştı.”
Türkiye
Ağustos 2018 momentiyle bu kuvveti Hatay’ın doğu sınırında tampon bölgeye yerleştirmeyi
düşündüğünü daha önce açıklamımtı.
Suriye
böyle. Gelelim Çin’e:
Çin,
birkaç bin yıllık tarihinde batıya doğru en çok Afganistan’a gelmişti.
Yıl
1999-2000 gibi, Türkiye’ye Hazar’ın doğusu Çin, batısı Türikye olarak komşu
olduklarını söyledi.
2015
gibi, Ukrayna’dan alıp uçak gemisi yaptığı Varyag’la Doğu Aknediz’de göründü.
En son
da, uluslararası siyasette daha aktif olmaya karar verdi:
“Xi
göreve gelir gelmez pro-aktif bir dış politika benimsedi. Batı’da Çin’in
benimsemiş olduğu agresif dış politika büyük bir heyecan yarattı.”
Çin ve
Türkiye, hem komşu, hem rakip durumda yani ki bu hep böyleydi zaten.
Stratejik
araştırma enstitüleri arasında, sağ ve sol olanlar dahil, bu konuda bilgi ve
derinlik sahibi hiç kimse yok.
Oysa bu
yeni durum, Çin’ce de risk’in hem fırsat, hem de tehlike ideogramlarıyla
yazılması gibi bir durum.
Türkiye,
bunu da ıskalar bizce. 2000 teklifini ıskalamıştı zaten.
(4 Ağustos 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder