Perşembe, Ağustos 23, 2018

Biyopolitik: Şempanzelerden politika hakkında öğrenebileceğimiz 5 şey


Şempanzelerde politik davranış gözlemleri:
1. Dostlarınızı yakın, düşmanlarınızı daha yakın tutun:
Şempanze siyaseti sürekli değişen bir ittifaklar ağından oluşur. En tepeye çıkmak için arkadaşlarınıza sırtınızı dönmeye ve düşmanlarınızı kucaklamaya hazır olmalısınız.
2. İttifaklarınızı kurarken güçlü birini değil zayıf birini seçin:
Şempanzeler "yenmek için gerekli olan minimal güçte" ittifaklar kurmaya yatkın.
(İlginçtir ama bu, insan türünde yok: İnsan türünde, diyelim 5 düşman varsa, ardarda tüm kombinasyondaki ittifaklar ve savaşlar yaşanagelmiş. Yani: Dene-yanıl durumu.)
3. Korku duyulan biri olmak iyidir ama sevilen biri olmak daha iyidir:
Şempanze liderleri arasında korku saçıp güçle yönetmeyi tercih edenler de var, ama bu tip liderler genelde çok geçmeden devrilir.
4. Sevilmek iyidir ama kaynak dağıtmak daha iyidir:
En uzun süre iktidarda kalan liderler kaynakları ele geçirerek onları destek satın almak için kullananlardır.
(Tuhaftır ama bu da, insan türünde yanlış uygulanır, yani uygun yerde ve zamanda kullanılmaz. Bu 2 benzemez durumdan çıkarılacak sonuç, insan türünün hecinslerinin politik durumunu algılamaya az yatkın olduğu.)
5. Dış tehditler desteği artırabilir:
Dış tehditlerle karşılaştıklarında primatlar birbirlerine daha çok bağlanır ve kendi aralarındaki çekişmeleri unuturlar.
(Bu maddenin açıklamasında, 11 Eylül olaylarının ardından ABD toplumunun kenetlendiği yazılmış ama bu geçersiz. Çünkü olan şu: Savaşçı-şahin uluslararası ticaretçiler saldırıyı kendi açılarından kullandılar, 17 yıl sonra ise barışçı-güvercin, içekapalı ekonomici, ABD korumacı güçler kazandı. Yani, bir de politik tarihi doğru okumaü sorunu var.)
+
Yorumlamalar:
Biz, hep bunun böyle olduğunu savunageldik,
Ancak, ek bir şey daha savunageldik:
İnsan türü, var olan tüm primat sistemlerindeki aile yapılarını aynı anda ve aynı yerde gösteren bir tür. Bu; en iri erkek gorilin en üst düzeyde olduğu, en çok çocuklu anne-dişinin en üst düzeyde olduğu, genç-bekar erkeklerin en altta olduğu yapıların hepsinin kimi birarada ve içiçe insan türünde oluşmuşluğu demek.
Biyopolitik için de böyle olsa gerekir diye düşünüyoruz. Örneğin, bu örnekleme şempanzelerden, bonobolarsa son 1 milyon yılda onlardan ayrılarak evrimlemiş birtür, daha barışçı, oysa şempanzelerde tür öldürme ve yamyamlık da var.
Tarihte bilindik bir öykü var:
En başrışçı insan toplumlarından biri olan Pasifik yerlilerininin bir bölümü Polinezya’ya yerleşir ve barışçı bir toplum kurar. Aradan zaman geçer, onların akrabaları ikinci kuşak olarak aynı adalara göçer ve eski atalarını pişirip yer.
Tarihteki ve tarihöncesindeki aynı mekan kökenli göçleri izlediğimizde benzeri sonuçlar gözlüyoruz:
Türkler’in bir bölümü yerleşik yaşama geçip, çinlileşip, barışçımaşırken, aynı kabilenin diğer bir bölümü göçerliğe, barbarlığa, talana devam etmiş, hem de yüzyıllarca daha.
Genel olarak şunlar şu rahatça söylenebilir:
İnsan türü; barışı da, sömürümüzlüğü de biliyor ama uygulamıyor, uygulayamıyor değil.
İnsan türü, devletsiz yaşayamayacak aşamaya kültürelce evrilememiş durumda.
İnsan türünün tamına yakını, sürüsel bir davranışla hala çoban-politikacı tipine gereksinim  duyuyor. Ya da başka bir deyişle: gönüllü kölelik evrimle ortadan kalkamadı.
Homo Posterus; bireyci, otonom-komüncü novum-mutant davranışları Homo Sapiens’ten henüz devralmadı. İlk uzay devleti Asgardia, bunun böyle olduğunu imledi.
(23 Ağustos 2018)

Hiç yorum yok: