Cumartesi, Ağustos 25, 2018

Preacher: 3. Sezon 4. Bölüm: Kötü Oyunu Bozar




Kötülerin sevdiğim yanı; kazanmayı sevdikleri için, oyunun kurallarını bozabilmeleridir. Yanısıra hile, savaşın resmi kitabında (Savaş Sanatı’nda) yer alsa bile, nedense kötüler, bu şıkkı iyilerden daha çok, daha kolayca ve daha iyi kullanabiliyor. Ve dolayısıyla da, hep kötüler kazanıyor.
İnsan oyunlarından futbolda da, kötülük için oyunun kurallarını bozmak babında, bir ara saha boyutlarıyla oynanırdı, çünkü o zamanlar saha boyutları biraz esnekti. Geniş sahada oynamaya alışkın olan deplasman takımlarına daha dar saha, dar sahada oynamaya alışkın olan deplasman takımlarına daha geniş saha verilirdi evsahibi olarak.
+
İşte bu minval üzere, oyunun kuralları epeyi zorlanıyor bu bölümde:
Dizinin bu bölümünde Şeytan, şeytansı tetikçi ile anlaşıyor.
Başroldeki hanım, düşmanı kadının düşmanı olan aslen kendi düşmanı olan kadınla anlaşıyor. Bu hanım, ailesinden gelen, iyi-kötü arasında hep kötüyü seçen bir lanet taşıdığını düşünüyor. Karışlaştığı ve cennetten kaçmış Tanrı ise, özgür iradeden dem vuruyor. Oysa biz buna kısaca, ‘aynı hatayı kezlerce salakça yinelemek’ diyoruz.
İyi-kötü arasında bolca salınan Vaiz, vampir arkadaşının yaşamını kurtarmak için, onu doğrayıp, parçalara bölüp, uzak bir yerlere postalıyor. O da koliden kaçıp geri dönüyor.
En önemlisi ise:
En-en-iyi Tanrı, insan türünü sınava tabi tutuyor, sanki daha önce de yine sınava tabi tutup, Sodom-Gomor’da olduğu üzere, yanılmamış gibi.
+
Çıkarsamalar ve yorumlamalar:
Zor oyunu bozar, gibi.
Kötü, oyunu bozar.
Bu bölümün anafikri buydu.
Ancak tüm kötüler oyunun kurallarını bozunca, oyun da uçup giediyor tabii.
Yine ancak:
Ender bazı bunun benzeri durumlarda, tek tahtalı satrançtan 2 tahtalı satranca oyun geçişi gibi, oyuniçi kural kaymaları ve değişiklikleri olabiliyor. Tarihin bükülme dönemlerinde bu oluyor.
O nedenle, tarihin bu bükülme (çıkıştan ineşe geçiş) döneminde, politiko-estetik ve estetiko-politik olarak, popüler kültür ürünlerindeki öykülerde de bunun yaşanması ve özellikle de ‘iyi-kötü’, ‘Tanrı-Şeytan’, ‘kötü süper kahraman - iyi süper kahraman – Tanrılar’  üzerinden olması.
+
Çıkış:
Dizi, çizgiromandan yapıldığı için, öykünün sonu baştan belli: En-en-iyi ölüyor.
Buradaki anlatı becerisi, ‘Taht Oyunları’ denli kalabalık bir kahraman ve karşı-kahraman listesiyle, öyküyü dağıtmadan sonuna kadar taşımak. Üstüne bir de sonrasında, ek ve spin-off ürünler yaratmak.
Bir de, kazanmayı hak eden kötünün kazanması yönünde, öyküsel dürüstlük.
Bu; Hollywood’sal çizgideki dizi, çizgifilm dizi, film, çizgifilm, çizgiroman olarakki, çapraz medyasal ürünler toplamında ilk kez olmuş bildiğim kadarıyla.
(23 Ağustos 2018)

Hiç yorum yok: