Pazar, Ağustos 26, 2018

Grotesk, Absürd, Meta-Komedi, Feçesini Çıkarmak: Preacher 3. Sezon 8. Bölüm


Abartı var, saçma var, gülünç-öte var. Sonra da, bokunu çıkarmak var.
Preacher bu kezinde bokunu çıkarmış: Herşeyin birden…
Not: Çizgiromanda öyle mi bilmiyorum ama dizideki metni aynen aktarıyorum:
(21:52 – 00:00 / 42:03)
Manyakça abartılı bir Alman-Fransız aksanı karışımı İngilizce ile (bu ‘Pink Panther’deki Clouseau’ya gönderme sanırım, artı Hitler-Hilter’a da):
“Genesis: Melek ve şeytanın yavrusu.
Farklı derecelerde iyi ve kötünün parçalarından oluşmuş bir varlık.
O zaman, Genesis’in başarılı bir evsahibi olması gerekir, senin gibi.
Öyleyse, aynı iyilik ve kötülük boyutlarından oluşmalı. Ama bu oranlar nasıl yeniden oluşur?
Cevap DNA kokteyli.
İki insanın kombinasyonunun genetik temsili, bu durumda Serena Williams ve 16. Louis.”
(Bu ara-ek not: Bir kombinasyon daha var, feci biçimde popüler kültürün en dar zamanlı ve en dar mekanlı göndermesi olarak (ki bu da doğrudan ‘American Tanrıları’na gönderme ama eğer çizgiroman metninde aynısı varsa, zamansal eşlenikli veya öngörü olarak uyuşmazlık çıkar): Thomas Jefferson ve televizyon ikonu Wayne Brady.)
İşte, burada koptum. Oturup bu metni yazdım.
Sıfır: İşte bu nedenle, yeni çapraz medya hiper-tekstleri, yazınsal / sanatsal, bilimsel, düşünsel olarak, en uç düşünceleri ve düşünce-öteleri içeriyor. Hatta, onları har vurup harman savuruyor. (Bunu ‘Sandman’ dizisi ile, en iyi Neil Gaiman yaptı.)
Bir: Yine de, ortalama bir seyircinin, hem Serena Williams’ı, hem de 16. Louis’i aynı anda bilmesi (2018 itibarıyla) epeyi zor.
İki: İyi-kötü konstrastı ve karşılaştır-karşıtlaştır’ı için, bu örnek daha hiç karşılaşmadığım bir örnek. Bunu yazacağım.
Nokta. Es.
(25 Ağustos 2018)

Hiç yorum yok: