Abartı
var, saçma var, gülünç-öte var. Sonra da, bokunu çıkarmak var.
Preacher
bu kezinde bokunu çıkarmış: Herşeyin birden…
Not:
Çizgiromanda öyle mi bilmiyorum ama dizideki metni aynen aktarıyorum:
(21:52 –
00:00 / 42:03)
Manyakça
abartılı bir Alman-Fransız aksanı karışımı İngilizce ile (bu ‘Pink Panther’deki
Clouseau’ya gönderme sanırım, artı Hitler-Hilter’a da):
“Genesis:
Melek ve şeytanın yavrusu.
Farklı
derecelerde iyi ve kötünün parçalarından oluşmuş bir varlık.
O zaman,
Genesis’in başarılı bir evsahibi olması gerekir, senin gibi.
Öyleyse,
aynı iyilik ve kötülük boyutlarından oluşmalı. Ama bu oranlar nasıl yeniden
oluşur?
Cevap
DNA kokteyli.
İki
insanın kombinasyonunun genetik temsili, bu durumda Serena Williams ve 16.
Louis.”
(Bu
ara-ek not: Bir kombinasyon daha var, feci biçimde popüler kültürün en dar
zamanlı ve en dar mekanlı göndermesi olarak (ki bu da doğrudan ‘American
Tanrıları’na gönderme ama eğer çizgiroman metninde aynısı varsa, zamansal
eşlenikli veya öngörü olarak uyuşmazlık çıkar): Thomas Jefferson ve televizyon
ikonu Wayne Brady.)
İşte,
burada koptum. Oturup bu metni yazdım.
Sıfır: İşte
bu nedenle, yeni çapraz medya hiper-tekstleri, yazınsal / sanatsal, bilimsel,
düşünsel olarak, en uç düşünceleri ve düşünce-öteleri içeriyor. Hatta, onları
har vurup harman savuruyor. (Bunu ‘Sandman’ dizisi ile, en iyi Neil Gaiman
yaptı.)
Bir:
Yine de, ortalama bir seyircinin, hem Serena Williams’ı, hem de 16. Louis’i
aynı anda bilmesi (2018 itibarıyla) epeyi zor.
İki:
İyi-kötü konstrastı ve karşılaştır-karşıtlaştır’ı için, bu örnek daha hiç karşılaşmadığım
bir örnek. Bunu yazacağım.
Nokta.
Es.
(25 Ağustos 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder