Haber
şu:
“HDP
eski İzmir Milletvekili, eski Başbakan Davutoğlu başkanlığında kurulan seçim
hükümetinin Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan kurucu MYK üyesi olduğu partisinden
istifa etti. Doğan, “Parti içinde oligarşik bir yapı oluştu. Bu oligarşik yapı
partinin demokratikleşmesine, parti paradigmasının gelişmesine olanak vermiyor”
dedi.”
Doğru.
Da bu
çizgi 27 yıldır TBMM’de. Bu durum, hep böyleydi ve böyle kalacak. Kendisi
duruma neden yeni aymış gibi davranıyor ki? Biz buna ikna oluyor muyuz ki?
Kendisi ne istedi de, vermediler ki?
“Bu
oligarşik yapıya karşı eleştirilerimiz dikkate alınmadı. Bu parti içinde
demokratik yapılar zorlandı. Benim yaptığım siyaset tarzı gittikçe kuşatıldı.
Bu kuşatılmışlıkta yarar göremedim. Sosyal medyada, “Milletvekili seçilemediniz,
eleştirmeye başladınız” diyenler var. Hayır, ben milletvekili iken de, bu
eleştirileri yaptım.”
Nerede
yaptın? Kapalı kapılar ardında mı? Çünkü yeni başkan Temelli, olması
gerektiğini savunuyor ve sözkonusu eleştiriler için kayıt yok.
“Ben
aydın, demokrat, yurtsever bir insan olarak genel toplumsal muhalefet içinde
mücadelemi sürdüreceğim. Bu paradigmanın gelişmesi için de elimden geldiğince
katkı sunacağım. Eleştirilerimi sunmaya devam edeceğim. Siyaset hayatımızın bir
parçası. Karşımızda siyasal İslam olarak yeni bir devlet yapılanması ile karşı
karşıyayız. Siyasal İslamla ilgili eleştirilerim HDP’yi zayıflatma, HDP’yi zaaf
içinde görme anlayışı ile ilgili değil. Devlet yeni bir ideolojik tercihte
bulundu. Siyasal İslam devletin resmi ideolojisidir. Bu ideolojiye karşı doğru
konumlanmak, doğru bir cephe oluşturma siyaseti bizim vazgeçilmez durumumuzdur.”
Bunu AKP
zoraki hükümeti içinde yer alarak, nasıl yapmış oluyorsun acaba?
2015
Temmuz-2018 arasında, AKP siyasal islam tercihini kullanmamış mıydı?
AKP
zaten 2001’den beridir, siyasal İslam projesi değil miydi?
17 yıl
neden sustun da, şimdi konuşuyorsun?
Dürüst
konuşmaktaki çıkarın ne veya hangi çıkarın zedelendi?
(Seçilmemek
dışında.)
(21 Ağustos 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder